Examples of using "Envious" in a sentence and their turkish translations:
Sen sadece kıskançsın.
Sen kıskanç mısın?
Mary kıskanç değildir.
Sen kıskançsın.
O benim başarımı kıskanıyor.
Kıskanç mısın?
Onun başarısını kıskanıyorum.
O benim iyi servetimi kıskanıyor.
O, arkadaşının terfisini kıskanıyordu.
Şu insanları son derece kıskanıyorum.
John senin yeni arabanı kıskanıyor.
Kıskanç ölür ama kıskançlık asla ölmez.
O, kuzeninin başarısını kıskanıyordu.
Kıskanç insanlar ölür ama kıskançlık asla ölmez.
Asla kimseyi kıskanma. Yakın aileyi bile.
O, onun yaşama biçimini kıskanıyordu.
Onun yaşam biçimini kıskanıyordu.
Mary kıskanç değil.
Papağanın kuyruğu bile diğerlerini kıskanç yapar.
İyi bir patronun olduğu için seni kıskanıyorum.
Diğer insanları kıskanırsan asla mutlu olamazsın.