Translation of "Enabled" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Enabled" in a sentence and their turkish translations:

enabled my journey.

çevrem ve akıl hocalarımdı.

The scholarship enabled him to study abroad.

Burs onun yurt dışında eğitim yapmasını sağladı.

The scholarship enabled her to go to university.

Burs onun üniversiteye gitmesini sağlamıştır.

His high salary enabled him to live in comfort.

Onun yüksek maaşı onun konfor içinde yaşamasını sağladı.

One that has enabled me to stand out and get recognition.

Benim fark edilmemi ve tanınmamı sağlayan bir fırsat.

The prize money enabled me to go on a world cruise.

Ödül parası dünya gezisine gitmeme olanak sağladı.

His intelligence and experience enabled him to deal with the trouble.

Onun zekası ve deneyimi onun sorunla baş etmesini sağladı.

The coffee enabled me to stay awake during the dull concert.

Sıkıcı bir konser sırasında, kahve benim uyanık kalmamı sağladı.

He's enabled by big corporations who benefit from him being in office,

Başkan olmasından fayda sağlayan büyük şirketler tarafından ona yetki veriliyor

The new equipment enabled us to finish the work in an hour.

Yeni ekipman işi bir saat içinde bitirmemize olanak sağladı.

The development of word-processors has enabled us to type Japanese easily.

Kelime işlemcilerinin gelişimi Japoncayı kolaylıkla yazmamızı sağladı.

His good health enabled him to work till the age of seventy-five.

İyi sağlığı onun yetmiş beş yaşına kadar çalışmasına olanak sağladı.

Davout’s masterful handling of his troops enabled  Third Corps to repel the Prussian onslaught.  

Davout'un birliklerini ustaca idare etmesi, Üçüncü Kolordu'nun Prusya saldırısını püskürtmesini sağladı.

The rise in house prices enabled him to sell his house at a big profit.

Ev fiyatlarındaki artış onun evini büyük bir kârla satmasına olanak sağladı.

The design of the theatre enabled the audience to get up close and personal with the performers.

Tiyatronun dizaynı, seyircilerin oyuncularla daha yakınlaşıp, özel bir bağ kurmalarını mümkün kıldı.