Translation of "University" in Turkish

Many university faculty dislike the university president.

Birçok üniversite fakültesi üniversite başkanından hoşlanmaz.

I graduated university.

Üniversiteyi bitirdim.

Sami started university.

Sami üniversiteye başladı.

- He's a university student.
- He is a university student.

O bir üniversite öğrencisi.

- I am a university student.
- I'm a university student.

- Ben bir üniversite öğrencisiyim.
- Üniversiteliyim.

- I am a university student.
- I'm a university student.
- I am a student in a university.
- I'm a student in a university.

Ben bir üniversite öğrencisiyim.

- Specifically, I'm a university lecturer.
- I'm actually a university teacher.

Aslında bir üniversite öğretmeniyim.

At Texas Tech University.

Texas Tech University'de ilk yılımdı.

At Johns Hopkins University.

çalışmaya daha yeni başlamıştım

He goes to university.

O, üniversiteye gider.

My university has dormitories.

Benim üniversitemin yurtları var.

My university is different.

Benim üniversitem farklı.

I go to university.

Üniversiteye gidiyorum.

He is at university.

- O üniversitede.
- Üniversitede.

Dan attended Oxford University.

Dan Oxford Üniversitesine devam etti.

Tom attended Harvard University.

Tom Harvard Üniversitesine katıldı.

This university is famous.

Bu üniversite ünlüdür.

I went to university.

Ben üniversiteye gittim.

I'm a university professor.

Ben bir üniversite profesörüyüm.

- He is at university.
- He is in college.
- He is enrolled at that university.
- He goes to university.

O, üniversitededir.

All the students of the university have access to the university library.

Bütün evrenkent öğrencilerinin evrenkent kütüphânesine erişimi vardır.

- Which university are you studying at?
- At which university are you studying?

Hangi üniversitede okuyorsun?

- Tom is a university student.
- Tom is a student at the university.

Tom üniversitede bir öğrencidir.

I'm studying economics at university.

Üniversitede ekonomi okuyorum.

My university has a dormitory.

Benim üniversitemin bir yurdu vardır.

University was a wonderful experience.

Üniversitesi harika bir deneyimdi.

My university has a dorm.

Üniversitemin bir yatakhanesi var.

I go to Hyogo University.

Hyogo Üniversitesi'ne gidiyorum.

The prison was my university.

Hapishane benim üniversitemdi.

When was the university founded?

Üniversite ne zaman kuruldu?

He graduated from Tokyo University.

O, Tokyo Üniversitesinden mezun oldu.

She graduated from Kobe University.

Kobe üniversitesinden mezun oldu.

I graduated from Kyoto University.

Kyoto Üniversitesinden mezun oldum.

I study at a university.

Bir üniversitede okuyorum.

He works in the university.

O, üniversitede çalışıyor.

I study at the university.

Üniversitede okuyorum.

I go to Tokyo University.

Tokyo Üniversitesine gidiyorum.

I've got a university degree.

Üniversite derecem vardı.

The university administration lowered tuition.

Üniversite yönetimi okul ücretlerini düşürdü.

I've already visited his university.

Daha önce onun üniversitesini ziyaret ettim.

She graduated from the university.

Üniversiteden mezun oldu.

Specifically, I'm a university lecturer.

Özellikle, ben bir üniversite okutmanıyım.

Harvard is a wonderful university.

Harvard harika bir üniversite.

I yearn for the university.

- Üniversiteyi özlüyorum.
- Üniversiteye özlem duyuyorum.

I'm still at the university.

Ben hâlâ üniversitedeyim.

Emily is a university student.

Emily bir üniversite öğrencisidir.

When was this university founded?

Bu üniversite ne zaman kuruldu?

Into" --insert university name here.

"... Üniversitesi" şeklinde reddedilmekti.

When I graduated from university,

Üniversiteden mezun olduğum zaman,

He studies economics at university.

O, üniversitede ekonomi okuyor.

I am commuting to university.

Üniversiteye gidip geliyorum.

The university declined to answer.

Üniversite cevap vermeyi reddetti.

Tom quit attending university classes.

Tom üniversite derslerine girmeyi bıraktı.

Tom is attending Harvard University.

Tom, Harvard Üniversitesi'ne devam ediyor.

Tom isn't a university student.

Tom bir üniversite öğrencisi değil.

Tom has three university degrees.

Tom'un üç üniversite diploması var.

Tom is a university professor.

Tom bir üniversite profesörüdür.

This is a famous university.

Bu ünlü bir üniversitedir.

I work for a university.

Bir üniversite için çalışıyorum.

Tom has a university degree.

Tom'un üniversite mezunu.

Harvard is a good university.

Harvard iyi bir üniversitedir.

Which university do you attend?

Hangi üniversiteye gidiyorsun?

She teaches at the university.

Üniversitede hocalık yapıyor.

- I joined the robotics club of the university.
- I joined the university robotics club.

Üniversitenin robot kulübüne katıldım.

- What is important is not which university you've graduated from but what you've learned in the university.
- What's important isn't which university you've graduated from but what you've learned in the university.

Önemli olan hangi üniversiteden mezun olduğun değil fakat üniversitede ne öğrendiğindir.

Like the University of Southern California.

giden birini düşünelim.

Say you're a university admissions director

Mesela bir üniversitenin öğrenci kabul yöneticisisiniz

They studied at the same university

bunlar aynı üniversite de okudu

Frank majored in sociology at university.

Frank Üniversitede Sosyoloji'yi ana dal olarak seçti.

Harvard University was founded in 1636.

- Harvard Üniversitesi, 1636'da kuruldu.
- Harvard Üniversitesi 1636'da kurulmuştur.

I have got into Hyogo University.

Ben Hyogo Üniversitesi'ne girdim.

He is enrolled at that university.

Bu üniversitede okuyor.

My sister goes to a university.

Kız kardeşim bir üniversiteye gitmektedir.

Tom's dad is a university professor.

Tom'un babası üniversite hocası.

He entered Tokyo University this spring.

O, bu bahar Tokyo Üniversitesine girdi.

That university was my first choice.

O üniversite benim ilk tercihimdi.

I graduated from university last year.

Üniversiteden geçen yıl mezun oldum.

Our university has a beautiful campus.

Üniversitemizin güzel bir kampüsü var.

They're studying law at Yale university.

Onlar Yale Üniversitesinde hukuk eğitimi görüyor.

She was admitted to Waseda University.

Waseda Üniversitesine kabul edildi.

My university friend is against terror.

Üniversite arkadaşım terör karşıtı.

My father graduated from Harvard University.

Babam Harvard Üniversite'sinden mezun oldu.

At Boston University in the States.

Boston Üniversitesinde.

I know absolutely nothing about university.

Ben üniversite hakkında kesinlikle hiçbir şey bilmiyorum.

She is a young university student.

O genç bir üniversite öğrencisi.

You met him at the university?

Onunla üniversitede karşılaştın mı?

She was accepted into Boston University.

O, Boston Üniversitesi'ne kabul edildi.

He studied at a foreign university.

O, yabancı bir üniversitede okudu.

This university was founded in 1843.

Bu üniversite 1843'de kuruldu.

He advocates reform in university education.

Üniversite eğitiminde reformu savunuyor.

What's the best university in Germany?

Almanya'daki en iyi üniversite nedir?

Tom studied philosophy at the university.

Tom üniversitede felsefe okudu.

My mother was a university graduate.

Annem üniversite mezunuydu.

Our university has excellent sports facilities.

Üniversitemiz mükemmel spor olanaklarına sahiptir.