Translation of "Doorbell" in Turkish

0.026 sec.

Examples of using "Doorbell" in a sentence and their turkish translations:

- Someone's ringing the doorbell.
- They're ringing the doorbell.

Birisi kapı zilini çalıyor.

Tom's doorbell rang.

Tom'un kapı zili çaldı.

Tom rang the doorbell.

Tom kapı zilini çaldı.

He rang the doorbell.

O, kapı zilini çaldı.

Someone rang the doorbell.

Birisi kapı zilini çaldı.

I rang the doorbell.

Kapı zilini çaldım.

The doorbell is ringing.

Kapı zili çalıyor.

They're ringing the doorbell.

Onlar kapı zilini çalıyorlar.

The doorbell just rang.

Az önce kapı zili çaldı.

Didn't you hear the doorbell?

Kapı zilini duymadın mı?

Tom heard the doorbell ring.

Tom kapı zilinin çaldığını duydu.

The doorbell woke me up.

Zil beni uyandırdı.

- I thought I heard the doorbell.
- I thought that I heard the doorbell.

Kapı zilini duyduğumu sandım.

The doorbell rang during the meal.

Yemek sırasında kapı zili çaldı.

Have you already rung the doorbell?

Zaten kapı zilini çaldın mı?

He persistently rang my house's doorbell.

O ısrarla evimin kapı zilini çaldı.

I heard the front doorbell ring.

Ön kapı zilinin çaldığını duydum.

Did you hear someone ring the doorbell?

Birinin kapı zilini çaldığını duydun mu?

Tom pressed the doorbell three more times.

Tom üç kez daha kapı ziline bastı.

Tom was sleeping when the doorbell rang.

Kapı zili çaldığında Tom uyuyordu.

Where were you when the doorbell rang?

Kapı zili çaldığında neredeydin?

Tom was asleep when the doorbell rang.

Tom zil çaldığında uyuyordu.

Someone rang the doorbell, it's the maid.

Birisi kapı zilini çaldı, hizmetçi.

Sami was about to hit the doorbell.

Sami kapı ziline basmak üzereydi.

- The door bell has rung.
- The doorbell rang.

- Kapı çaldı.
- Kapı zili çaldı.

Tom rang the doorbell a couple more times.

Tom kapı zilini birkaç kez daha çaldı.

Tom rang the doorbell a couple of times.

Tom kapı zilini birkaç kez çaldı.

Tom was sleeping when Mary rang the doorbell.

Mary kapı zilini çaldığında Tom uyuyordu.

I was still eating when the doorbell rang.

Kapı çaldığında hâlâ yemek yiyordum.

I was about to leave when the doorbell rang.

Kapı zili çaldığında ayrılmak üzereydim.

The doorbell rang when I was in the shower.

Duştayken kapı çaldı.

I had just finished eating lunch when my doorbell rang.

Kapızilim çaldığında öğle yemeğini yemeyi az önce bitirmiştim.

Just after putting away the dishes, Joan heard the doorbell ring.

Tam bulaşıkları kaldırdıktan sonra, Joan kapı zilinin çaldığını duydu.

Tom was about to take a bath when the doorbell rang.

Kapı zili çaldığında Tom bir banyo yapmak üzereydi.

I heard the doorbell ring. Go and see who it is.

Kapının çaldığını duydum. Git ve kim olduğuna bak.

I was in the basement when the doorbell rang, so I didn't hear it.

Kapı zili çaldığında bodrumdaydım, bu yüzden onu duymadım.

They were getting ready to go to bed when I rang their doorbell at 11pm.

Akşam 11'de kapı zillerini çaldığında onlar yatmaya hazırlanıyorlardı.

When the doorbell rang, Tom closed the book he was reading and got up to see who it was.

Zil çaldığında, Tom okuduğu kitabı kapadı ve onun kim olduğunu görmek için kalktı.