Translation of "Deeper" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Deeper" in a sentence and their turkish translations:

I had spun deeper and deeper.

iyice dibe doğru gitmiştim,

It's deeper than that.

Bu ondan daha derin.

And there's a deeper issue:

Bundan daha derin bir mesele var:

Digging digging digging goes deeper

çıkarmak için kazdı kazdı daha da derine gidiyor

You made the holes deeper.

- Çukurları daha derin yaptın.
- Çukurları daha derinleştirdin.

We need to dig deeper.

Daha derin kazmamız gerekir.

You have to dig deeper.

Daha derine kazmak zorundasın.

And the deeper I could sink.

ve o kadar derine batarım.

And the deeper I can sink.

ve daha derine batıyorum.

Well, let’s dive a little deeper…

Pekala, hadi biraz daha derinlere inelim...

Her words have a deeper meaning.

Onun sözlerinin daha derin bir anlamı vardır.

Tom went deeper into the cave.

Tom mağarada daha derine gitti.

The deeper and the bigger... the better!

Ne kadar derin ve büyük olursa o kadar iyi!

Writing is a deeper sleep than death.

Yazmak ölümden daha derin bir uyku.

- The deeper we dived, the colder the water got.
- The deeper we dove, the colder the water became.

Derine daldıkça, su da soğudu.

This snow is much deeper than I thought!

Kar sandığımdan çok daha derin!

The deeper the trench, the stronger the anchor.

Oyuk ne kadar derin olursa çapa da o kadar kuvvetli olur.

But the more brazen venture deeper into town.

Ama daha gözü pek olanlar şehrin içlerine kadar giriyor.

As we dive deeper, the water becomes colder.

Daha derine daldığımız zaman su soğur.

Now, the deeper something is etched into your consciousness,

Daha derinlerde, bir şey bilinçaltınıza işlemiş,

Super dangerous out in the deeper forest at night,

Geceleri ormanın derinlikleri çok tehlikeli olduğu için

This is only a symptom of a deeper problem.

Bu sadece daha derin bir sorunun bir belirtisidir.

Where community needs to hold a deeper level of accountability,

ve toplumun, daha derin bir sorumluluk seviyesine gelinmesine,

But I learned that the deeper I went into my books,

Ancak kitaplarıma daha derinden bakmayı öğrendikçe,

The upper ocean has warmed up much more than deeper layers.

Üst okyanus derin katmanlardan çok daha fazla ısındı.

Ah, this mud is getting much deeper, as the tide's coming in.

Ah, gelgitler arttıkça çamur daha da derinleşiyor.

As you start to look deeper, you will find it out yourself.

Daha derin bakmaya başladığınızda onu kendiniz bulacaksınız.

So, you want me to follow the wolf tracks deeper into the cave?

Mağaranın derinliklerindeki  kurt izlerini mi takip edelim?

In some places, the ocean is deeper than the tallest mountains are high!

Bazı yerlerde, okyanus en yüksek dağların yüksekliğinden daha derindir!

A blow with a word strikes deeper than a blow with a sword.

Bir kelime ile gelen bir darbe, bir kılıçla gelenbir darbeden daha derin vurur.

Every time you pull your leg out, it sucks it back a little deeper.

Bacağınızı her çekişinizde, daha da derine doğru emiyor.

Of seeing even deeper into her world. It was a nice, calm, clear day.

yepyeni bir gelişme yaşamaya başladım. Güzel, sakin, berrak bir gündü.

The soul of man is larger than the sky and deeper than the ocean.

İnsanın ruhu gökyüzünden daha büyük ve okyanustan daha derindir.

As cultural exchange continued between the two countries, their mutual understanding became even deeper.

İki ülke arasında kültürel değişim devam ederken, onların karşılıklı anlayışı daha da derinleşti.

In this process, I was able to reconnect with my culture in a deeper way.

Bu süreçte kültürümle daha derin bir şekilde, yeniden bağlantı kurabildim.

As the Grande Armée advanced deeper into Russia, Ney was always near the action – leading

Grande Armée, Rusya'nın derinliklerine doğru ilerlerken, Ney her zaman aksiyona yakındı

As always, for those who want to dig deeper on this topic, you can check the links on

Her zaman olduğu gibi, bu konuda daha derin araştırma yapmak isteyenler, aşağıda