Examples of using "Declining" in a sentence and their turkish translations:
Japonya'nın nüfusu azalıyor.
Biyolojik çeşitlilik dünya çapında hızla azalıyor.
Facebook'un gençler arasındaki popülerliği hızla azalıyor.
Bu ülkede doğum oranı hızla düşüyor.
Onun sağlığı bu son aylarda bozuluyor.
Son birkaç aydır sağlığı kötüleşti.
Yani, başka bir deyişle, Çin'de ekonomi düşüşte ve borcun artışı durmak bilmiyor.
Japon kadınları ortalama 26 yaşında evleniyorlar. Doğum oranının azalmasında bir gizem yok.