Examples of using "Convenience" in a sentence and their turkish translations:
Size uygun bir zamanda.
Konfora para ödüyorsun.
Mini marketler çubuk şeker satarlar.
Telefon kolaylıktır.
- Bu market hiç kapanmaz.
- Bu market 7/24 açıktır.
- Bu market yedi yirmi dört açıktır.
Lütfen müsait olduğunuz zaman cevap verin.
Lütfen müsait olduğunuzda bizi ziyaret edin.
Kamu yararına saygı duyulmalıdır.
En sevdiğiniz market zinciri nedir?
Mahalle bakkalına gidiyorum.
Dan mahalle bakkalına gitti.
Tom bir markette durdu.
Leyla markete girdi.
Tom markete girdi.
Sami bir markette çalışıyordu.
Lütfen uygun olan en erken zamanında beni ara.
Bu sadece bir mantık evliliğiydi.
Bir markete yakın yaşıyorum.
Bu civarda bir market var mı?
Lüks ve rahatlık mutluluğa eşit değildir.
Caddenin çaprazlama karşısında bir mahalle bakkalı var.
Lütfen müsait olduğunda bana cevap yaz.
Lütfen işi uygun olduğunda yap.
çabukluk arayışımızda uygunluk kalitenin yerini almış.
Marketler ve süpermarketler, 2009'dan beri ilaç satabiliyorlar.
Onu yerel markette alamazsın.
Küçük haydut, market çalışanını dövdü.
Bir istasyonun yakınında yaşamak büyük bir kolaylık.
Kız marketten bir dudak parlatıcısı satın aldı.
Tom bir içki almak için uygun bir markette durdu.
Tom'un arabası dükkânın önünde park edilmişti.
Tom biraz süt almak için bir markette durdu.
Mağaza soygunculuğu benim için büyük bir sıkıntı oldu.
Tom benzin ve su için bir markette durdu.
Tom markete süt almaya gitti.
Geleceği olmayan o alışılmış işlerden uzak bir şekilde,
Tom piyango bileti satan bir market arıyor.
Kendi yararı için insanları kullanmayı bırakması için Keiko'ya baskı yaptım.
Marketin çalışanı hırsız kovaladı ve bıçaklanarak öldürüldü.
Tom yiyecek bir şey almak için yakındaki bir markete gitti.
Müsait olduğunda senden dört gözle haber bekliyorum.
Tom bir markette gerekli şeyleri alabildi.
Japonya'da uygun bir dükkân bulmak için asla çok uzağa gitmek zorunda değilsin.
Bir hırsız geçen ay bir markete girdi fakat polisin onu dün yakaladığını duydum.
Dosyalarımıza giriş için FTP'nin nasıl kullanılacağına dair bilgileri ekledim.
Tom'un yeme isteği vardı fakat evde yiyecek bir şey olmadığı için yaşadığı yerden çok uzakta olmayan mahalle marketine gitti.
Bu, insanların evliliğe karşı tavrındaki bir değişiklik ve 24 saat açık olan ve genç insanların daha kolay yaşamalarını sağlayan fast food restoranlar ve yerel dükkanlardan dolayı olabilir.