Examples of using "Bars" in a sentence and their turkish translations:
Onu hapiste istiyorum.
Tom şimdi parmaklıklar arkasında.
Karaoke barları kim icat etti?
Oyun parkı demirleri tehlikelidirler.
Oyun parkı demirleri kayboluyor.
Tom barların arkasında kalıyor.
- Leyla barların arkasındaydı.
- Leyla parmaklıkların arkasındaydı.
Tom parmaklıklar ardında.
O hapse atıldı.
O, hapse atıldı.
Tom'u hapiste istiyorum.
Bütün barlar kapalı mı?
Tom parmaklıklardan baktı.
Mini marketler çubuk şeker satarlar.
Tom parmaklıkların arkasında olmalı.
Tom hâlâ hapiste.
Tom barlara gitmez.
- Seni hapiste istiyorum.
- Seni demir parmaklıklar ardında görmek istiyorum.
Onları hapiste istiyorum.
Onu hapiste istiyorum.
Tom hâlâ parmaklıklar arkasındaydı.
Ben nadiren barlara giderim.
Sami şimdi parmaklıkların arkasında.
Ben barlara gitmem.
Tom yine hapiste.
Dumanlı barlardan hoşlanmıyorum.
Sami parmaklıklar ardına düştü.
Granola barlarının sağlıklı olduğunu düşünüyorum.
Tom neredeyse hiç çikolata kalıbı almaz.
Buraya altın barlarını kim gömdü.
Tom parmaklıklar arkasında tutulmalıdır.
Tom bar ve birahanelerde sahneye çıktı.
Tom parmaklıklar arkasında üç yıl geçirdi.
Tom'un parmaklılar ardındaki zamanı bitti.
Artık barlara gitmiyorum.
Sami, parmaklıkların ardında yaşamakla yüz yüze gelebilir.
Kız paralel çubuklarda egzersiz yaptı.
Neden birçok bar pazartesi günleri kapalıdır?
Tom dün üç kalıp sabun aldı.
Mounds bar ile işim bitti, bu kadar.
Tom Mary'nin barlarda şarkı söylemesini onaylamadı.
Tom parmaklıklar ardında birkaç yıl geçirdi.
Çocuklar oyun parkı demirlerinde oynadılar.
Mahkûm iki aydır parmaklıklar arkasındaydı.
Şimdi Tom'u hapse göndermek istiyorum.
Yerel yönetim tüm barları ve salonları kapattı.
Sami tüm yetişkin hayatını parmaklıklar arkasına geçirdi.
Kaç kalıp sabun aldın?
Sami parmaklıklar ardında altmış yıla mahkum oldu.
Oradan Arica'ya gitti. Burada 40 kalıp gümüşe el koydu.
O bir katil, demir parmaklıkların arkasında olması gerekir!
Diğer etki de hapiste geçirdiğimiz yıllardı.
Tom uzun süredir demir parmaklıkların arkasında.
Bu civardaki barlara ve birahanelere sürekli takılır.
Polis seni yirmi yıl boyunca parmaklıkların arkasına koyacak.
Sami hayatının geri kalanını parmaklıklar olmadan geçirecek.
Büyük restoranlar ve barlarla dolu sevimli alışveriş merkezi.
Babasının ölümünden sonra, zamanını barlarda geçirmeye başladı.
Tom cezaevinde.
Tom'u hapishaneye koymak için yapmak zorunda olduğum her şeyi yapacağım.
Eğer onun aleyhinde tanıklık ederseniz, memnuniyetle onu parmaklıklar ardına koyabiliriz.
Benim bir bayan arkadaşım benimle birlikte eşcinsel barlarına gitmeyi seviyor.
Vali Gavin Newsom, Kaliforniya'daki tüm bar ve şarap imalathanelerinin kapatılmasını emretti.
Londra'nın daha fazla iyi eğitimli insana sahip olması daha fazla bar, daha fazla gösteri ve
Polis seni parmaklıkların arkasına koyacak
Giant Steps'in ilk 16 ölçüsüne sadece anahtar değişimleriyle bakıyoruz.
Büfelerden hoşlanmıyorum. Onlar pahalı, gürültülü ve tütün ve kızrtılmış yiyecek kokusu dolu.
Tekstil fabrikasının pencereleri demir çubuklarla donatılmış bu yüzden fabrikada yangın çıktığında işçilerden çoğu öldü.