Translation of "Cherry" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Cherry" in a sentence and their turkish translations:

The cherry is red.

Kiraz kırmızıdır.

Blossoming cherry is beautiful.

Çiçek açan kiraz güzeldir.

You're drinking cherry juice.

Kiraz suyu içiyorsun.

This cherry is dark red.

Bu kiraz koyu kırmızı.

Cherry blossoms are very beautiful.

Kiraz çiçekleri çok güzeldir.

He cut down a cherry tree.

O, bir kiraz ağacını kesti.

The cherry blossom is in April.

- Kiraz ağacı Nisandadır.
- Kirazların çiçek açması nisandadır.
- Kirazlar nisanda çiçek açar.

Our garden has two cherry trees.

Bahçemizin iki kiraz ağacı vardır.

The cherry trees were in flower.

Kiraz ağaçları çiçeklenmişti.

I cut down a cherry tree.

Bir kiraz ağacını kestim.

You cut down a cherry tree.

Sen bir kiraz ağacı kestin.

Tom cut down a cherry tree.

Tom kiraz ağacını kesti.

She cut down a cherry tree.

O bir kiraz ağacını kesti.

Mary cut down a cherry tree.

Mary bir kiraz ağacını devirdi.

We cut down a cherry tree.

Bir kiraz ağacını kestik.

They cut down a cherry tree.

- Bir kiraz ağacını kestiler.
- Onlar bir kiraz ağacını kestiler.

Do you want some cherry pie?

Biraz kirazlı turta ister misin?

Cherry trees are planted along the street.

Cadde boyunca kiraz ağaçları dikildi.

The cherry blossoms were at their best.

Kiraz çiçekleri en iyi durumdaydı.

A poisoned cherry may kill a duke.

Zehirli bir kiraz bir dükü öldürebilir.

The cherry trees are in full blossom.

Kiraz ağaçları tamamen çiçeklenmişler.

You are pretty, like a cherry blossom.

Bir vişne çiçeği gibi güzelsin.

There's a new restaurant on Cherry Avenue.

Cherry Avenue üzerinde yeni bir restoran var.

The cherry blossoms are in full bloom.

Kirazlar tamamen çiçek açtılar.

The cherry blossoms are at their best.

Kiraz çiçeklerinin en iyi zamanı.

The cherry trees are about to blossom.

Kiraz ağaçları çiçek açmak üzere

Cherry trees are now in bloom in Washington.

Washington'da şimdi kiraz ağaçları çiçek açtı.

There are dead bodies under the cherry trees!

Kiraz ağaçlarının altında ölü bedenler var.

The cherry blossoms are at their best now.

Kiraz çiçekleri şimdi en iyi döneminde.

There's a big cherry tree in the garden.

Bahçede büyük bir kiraz ağacı var.

The cherry blossoms will be out in April.

Kiraz çiçekleri Nisan'da çıkacak.

The cherry trees are getting ready to bloom.

Kiraz ağaçları çiçek açmaya hazırlanıyor.

This park is famous for its cherry blossoms.

Bu park kiraz çiçekleri ile ünlüdür.

I came to look at the cherry blossoms.

Kiraz çiçeklerine bakmak için geldim.

There's a dead body under the cherry tree!

Kiraz ağacının altında bir ceset var.

This temple is famous for its cherry blossoms.

Bu tapınak, kiraz çiçekleri ile ünlüdür.

There's an old cherry tree in the garden.

Bahçede yaşlı bir kiraz ağacı var.

Yoshino is a place famous for its cherry blossoms.

Yoshino, kiraz çiçekleriyle ünlü bir yerdir.

The cherry tree blooms earlier this year than usual.

Kiraz ağacı bu yıl normalden daha erken çiçek açtı.

There was a cherry tree growing in the garden.

Bahçede yetişen bir kiraz vardı.

We have two cherry trees growing in the garden.

Bahçede büyüyen iki kiraz ağacımız var.

Why don't we go and see the cherry blossoms?

Niçin kiraz çiçeklerini görmeye gitmiyoruz?

There are cherry trees on each side of the street.

Caddenin her bir tarafında kiraz ağaçları var.

The statue was carved from a block of cherry wood.

Heykel bir blok kiraz ağacından oyuldu.

We got to Washington in time for the cherry blossoms.

Biz kiraz çiçekleri için Washington'a zamanında vardık.

We went to see the cherry blossoms along the river.

Nehir boyunca kiraz çiçeklerini görmeye gittik.

There are cherry trees on both sides of the street.

Yolun iki tarafında da kiraz ağaçları var.

On both sides of the road there are cherry trees.

Yolun iki tarafında da kiraz ağaçları var.

There is a cherry tree in front of my house.

Evimin önünde bir kiraz ağacı var.

It will not be long before the cherry blossoms come out.

Bu kiraz çiçekleri çıkmadan uzun süre önce olmayacak.

There used to be a big cherry tree behind my house.

Evimin arka tarafında eskiden bir kiraz ağacı vardı.

The cherry trees are planted on either side of the road.

Kiraz ağaçları yolun iki tarafında ekilir.

All the cherry trees in the park are in full bloom.

Parktaki tüm kiraz ağaçları tamamen çiçek açmış.

There used to be a big cherry tree in the garden.

Eskiden bahçede büyük bir kiraz ağacı vardı.

Tom took a picture of Mary standing under the cherry tree.

Tom, Mary'nin kiraz ağacının altında dururken bir fotoğrafını çekti.

You can decorate the cocktail with a cherry or a pineapple.

Bir kiraz veya ananas ile kokteyli dekore edebilirsin.

My father died when the cherry trees were in full bloom.

Kiraz ağaçları tam çiçeklendiğinde babam öldü.

There are as many as two hundred cherry trees in this park.

Bu parkta iki yüz kadar çok sayıda kiraz ağaçları vardır.

The cherry cordials are her favorites out of the whole chocolate box.

Bütün çikolata kutusunun dışında kiraz likörleri onun gözdeleridir.

Love isn't a game, so you can't just cherry pick the best bits!

Aşk bir oyun değildir, bu nedenle sadece en iyi parçaları seçemezsiniz!

Cherry blossoms last only for a few days, a week at the most.

Kiraz çiçekleri, sadece birkaç gün dayanır, en fazla bir hafta.

This year the cherry blossoms are coming out a little later than usual.

Bu yıl kiraz çiçekleri normalden biraz daha geç açıyorlar.

There used to be a big cherry tree at the back of my house.

Önceden evimin arkasında büyük bir kiraz ağacı vardı.

It will not be long before the cherry blossoms on our campus come out.

Çok geçmeden kampüsümüzdeki kiraz çiçekleri çıkar.

I saw a young man lying on the bench under the cherry tree in the park.

Parkta kiraz ağacının altında bankta yatan genç bir adam gördüm.

It looks like it may rain today. I'm worried that our cherry-blossom-viewing party might be canceled.

Bugün yağmur yağabilir gibi görünüyor. Kiraz çiçeği partisinin iptal edilebileceğinden endişeliyim.