Translation of "Cheerful" in Turkish

- Tom's cheerful.
- Tom is cheerful.

Tom neşeli.

Be cheerful.

Neşeli ol.

Tom was cheerful.

Tom neşeliydi.

Tom seems cheerful.

Tom neşeli görünüyor.

They were cheerful.

Onlar neşeliydi.

Tom seemed cheerful.

Tom neşeli görünüyordu.

- She has a cheerful disposition.
- She has a cheerful personality.

O, neşeli bir kişiliğe sahiptir.

cheerful attitude sincere behavior

neşeli tavrı samimi davranışları

What a cheerful story!

Ne kadar neşeli bir hikaye!

Those children are cheerful.

Şu çocuklar neşeliler.

They are very cheerful.

Onlar çok neşeliler.

She is always cheerful.

O, her zaman neşeli.

Tom is always cheerful.

Tom her zaman neşeli.

The audience was cheerful.

Seyirci neşeli idi.

He is always cheerful.

O her zaman neşelidir.

They're very cheerful people.

Onlar çok neşeli insanlar.

Tom was very cheerful.

Tom çok neşeliydi.

- He is always cheerful.
- Tom moves the thing.
- He's always cheerful.

O her zaman neşelidir.

- I think Tom is cheerful.
- I think that Tom is cheerful.

Tom'un neşeli olduğunu düşünüyorum.

- She is always cheerful and smiling.
- He is always cheerful and smiling.

O her zaman neşeli ve güler yüzlüdür.

She is a cheerful giver.

O neşeli bir verici.

He is a cheerful boy.

O, neşeli bir çocuktur.

Why are you so cheerful?

Neden çok neşelisin?

It's a very cheerful celebration.

Bu çok keyifli bir kutlama.

Tom was always so cheerful.

Tom her zaman çok neşeliydi.

Tom is almost always cheerful.

Tom neredeyse her zaman neşelidir.

She has a cheerful disposition.

O neşeli bir kişiliğe sahiptir.

He is a cheerful old man.

O, neşeli, yaşlı bir adam.

My boss is very cheerful today.

- Benim patronum bugün çok neşeli.
- Patronum bugün çok neşeli.

He is a cheerful young man.

O neşeli bir genç insan.

She is always cheerful and smiling.

O her zaman neşeli ve güler yüzlüdür.

I like girls to be cheerful.

Ben kızların neşeli olmasını isterim.

I'm a cheerful and nice guy.

Ben neşeli ve yakışıklı bir adamım.

Tom seems very happy and cheerful.

Tom çok mutlu ve neşeli görünüyor.

Tom is always cheerful, isn't he?

Tom her zaman neşeli, değil mi?

Come what may, we must remain cheerful.

Ne olursa olsun, neşeli kalmalıyız.

He is a brave and cheerful boy.

O, cesur ve neşeli bir çocuktur.

- We were having fun.
- We were cheerful.

Biz eğleniyorduk.

She's always been a very cheerful person.

O her zaman çok neşeli bir insandı.

My mother is carefree, cheerful and good-natured.

Annem, kaygısız, neşeli ve iyi huyludur.

Whether sick or well, she is always cheerful.

Hasta da olsa sağlıklı olsa o her zaman mutludur.

Tom has always been a very cheerful person.

Tom her zaman çok neşeli bir kişi olmuştur.

I get a kick out of her cheerful personality.

Ben onu neşeli kişiliğine bayılıyorum.

My mother is always very cheerful in spite of poor health.

Annem kötü sağlığına rağmen her zaman çok neşeli.

"A merry Christmas, uncle! God save you!" cried a cheerful voice.

"Mutlu Noeller, amca! Tanrı sizi korusun!" neşeli bir ses haykırdı.

Tom and Mary both appear to be in a cheerful mood.

Hem Tom'un hem de Mary'nin neşeli bir ruh hali içinde olduğu görünüyor.

Be cheerful! Add an exclamation mark to all of your sentences!

Neşeli ol! Cümlelerinin hepsine bir ünlem işareti ekle!

How did you become such a curmudgeon? You used to be so cheerful all the time.

Nasıl böyle huysuz birine dönüştün? Eskiden hep neşen yerindeydi.

When you are cheerful, books can increase your happiness; when you are sad, books can lessen your sorrow.

Neşeliyken, kitaplar mutluluğunuzu artırabilir; üzgünken, kitaplar kederinizi azaltabilir.