Translation of "Cameras" in Turkish

0.189 sec.

Examples of using "Cameras" in a sentence and their turkish translations:

Digital cameras aren't as good as rudimentary cameras.

Dijital fotoğraf makineleri basit kameralar kadar iyi değildir.

I have three cameras.

Üç kameram var.

I have two cameras.

İki kameram var.

Tom has three cameras.

Tom'un üç kamerası var.

But specialist low-light cameras...

Ama düşük ışıkta görmeye ayarlı kameralar...

Now, with the latest cameras...

Artık, son çıkan kameralarla...

We've installed several security cameras.

Tom birkaç güvenlik kamerası kurdu.

There were hidden cameras everywhere.

Her yerde gizli kameralar vardı.

Many Russians have dashboard cameras.

Birçok Rus'un araç kamerası vardır.

Our security cameras are fake.

Bizim güvenlik kameraları sahte.

There are cameras all over.

Her yerde kameralar var.

Sami checked his hidden cameras.

Sami gizli kameralarını kontrol etti.

Night cameras reveal their secret world.

Gece kameraları gizli dünyalarını ortaya çıkarıyor.

How many cameras does Tom have?

Tom'un kaç tane kamerası var?

I have a lot of cameras.

Çok fazla kameram var.

Do you know anything about cameras?

Kameralar hakkında bir şey biliyor musun?

These cameras are made in Japan.

Bu kameralar Japonya'da üretilir.

How many cameras do you have?

Kaç tane kameran var?

Tom bought several cameras last year.

Tom geçen yıl birkaç kamera satın aldı.

Tom bought a book about cameras.

- Tom fotoğraf makineleri hakkında bir kitap satın aldı.
- Tom kameralar hakkında bir kitap aldı.

Cameras don't tend to capture reality.

Kameraların gerçeği yakalama eğilimi yoktur.

Low-light cameras reveal the powerful predators...

Düşük ışığa duyarlı kameralar Mumbai sokaklarında kol gezen...

Japan produces a lot of good cameras.

Japonya çok sayıda iyi fotoğraf makineleri üretir.

There are forty thousand cameras in Urumqi.

Urumqi'de kırk bin kamera var.

Cameras are not allowed inside the prison.

Cezaevi içinde kameralara izin verilmiyor.

I cannot laugh in front of the cameras.

Kameraların önünde gülemiyorum.

Police officers installed surveillance cameras outside Tom's office.

Polis Tom'un ofisinin dışında güvenlik kameraları kurdu.

Tom buys two or three cameras every year.

Tom her yıl iki veya üç kamera satın alır.

Surely, the security cameras must've picked something up.

Güvenlik kameralarına mutlaka bir şeyler takılmıştır.

The cameras are going to turn to something else.

kameralar yönünü başka bir yere çevirecek olması.

Across many of its 170 million closed-circuit cameras.

yüz tanıma sistemini uygulamakta.

The thieves disabled the CCTV cameras inside the museum.

Hırsızlar müzenin içindeki Kapalı Devre kameralarını devre dışı bıraktı.

- You can't install cameras in bathrooms as a matter of privacy.
- You cannot install cameras in bathrooms as a matter of privacy.

Gizlilik konusu olarak banyolara kamera kuramazsınız.

Our cameras need infrared lights to see what's going on.

...kameralarımızın olup biteni görmesi için kızılötesi ışık gerekiyor.

And our night cameras reveal what may be new behavior.

Gece kameralarımız, yeni davranış denilebilecek bir şeyi ortaya çıkarıyor.

Please tell me which of the two cameras is better.

Lütfen bana iki fotoğraf makinesinden hangisinin daha iyi olduğunu söyle.

But low-light cameras reveal a species with a different approach.

Ama düşük ışıkta çalışan kameralar farklı bir yaklaşımı olan bir türü ortaya çıkarıyor.

Tell me which of the two cameras is the better one.

İki kameradan hangisinin daha iyi olduğunu bana söyle.

That day, Tom bought as many cameras as he could afford.

O gün, Tom alabildiği kadar çok sayıda kamera aldı.

As an extra precaution, Fadil installed surveillance cameras outside his house.

Fazladan bir önlem olarak, Fadıl evinin dışına güvenlik kameraları yerleştirdi.

In the dead of night, low-light cameras reveal a remarkable sight.

Gecenin bir yarısı. Düşük ışığa duyarlı kameralar çarpıcı bir görüntü yakalıyor.

We just need a couple of cameras, a room and a bed.

İhtiyacımız olan birkaç kamera, bir oda ve yatak.

Thermal cameras reveal what they can sense... warm blood in the pup's flipper.

Termal kameralar algıladıkları şeyi bize gösteriyor. Yavrunun yüzgecindeki sıcak kan.

In Japan, and those special cameras from America that allow us to make battle scenes.

gerekirdi ve Amerika'da üretilen özel kameralar savaş sahneleri yapmamızı sağlardı.

Tom bought a bunch of inexpensive cameras to give to children who lived in his neighborhood.

Tom onun mahallesinde yaşayan çocuklara vermek için bir sürü ucuz kameralar aldı.

Cutting-edge cameras are changing the way we understand some of the most iconic creatures on Earth...

Son teknoloji kameralar, Dünya'nın en ikonik bazı hayvanları hakkında bildiklerimizi değiştiriyor.