Examples of using "Boil" in a sentence and their turkish translations:
Suyu kaynatın.
Bir yumurta kaynat.
Bu patatesleri kaynatın.
Biraz su kaynatın.
Süt şişelerini kaynatın.
Git başımdan!
Sana fasulye pişireceğim.
Yumurtamı katı kaynat lütfen.
Bu beni çok kızdırır.
Su kaynamaya başladı.
- Size patatesleri haşlayacağım.
- Sana patates kaynatacağım.
Süt kaç derecede kaynar ?
- Para tencereyi kaynatır.
- Tencereyi kaynatan paradır.
Lütfen benim için bir yumurta kaynatın.
- Biz spagetti pişirmek için su kaynatıyoruz.
- Spagetti yapmak için su kaynatıyoruz.
- Spagetti pişirmek için su kaynatıyoruz.
- Çubuk makarna yapmak için su kaynatıyoruz.
Yumurtaları pişirmek için suyu kaynatırsın.
Suyu bir fırında kaynatıyorsun.
Onlar içmek için su kaynatıyor.
Patatesleri senin için kaynatacağım.
Su kaynatman gerekebilir.
Su kaynamaya başlıyor.
Ben sizin için fasulye kaynatacağım.
Suyu kaynayıncaya kadar ısıt.
Tom su kaynatmayı bilmiyor.
Lütfen yumurtaları çok sert kaynatma.
Bir sos tavasında su kaynatıyorum.
Kestaneleri en az on beş dakika boyunca kaynat.
Yumuşayıncaya kadar patatesleri kaynat.
Bu her zaman kanımı kaynatıyor.
Mümkünse deniz minarelerini haşlayın.
Haberi yüz kelimeye kadar kısalt.
Benim için bir yumurta kaynatır mısınız?
Su kaynatamıyorum. Gaz yok.
- Çorba yoğunlaşana kadar kaynatın.
- Yoğunlaşana kadar çorbayı kaynat.
Tom, sebzeleri kaynatmak yerine onları buharda pişirmemi önerdi.
bunları nasıl tek bir şeye indirgeyebilirsiniz?
Yumurtalarımı iki dakika kaynatır mısınız lütfen?
Bir yumurtayı kaynatmak yaklaşık on dakika sürer.
Suyu kaynatın ve onu çayın üstüne dökün.
Çocuklarını döven ebeveynler gerçekten beni çok kızdırıyor.
Ondaki tüm mikropları öldürmek için suyu kaynatıyorsun.
Suyu kaynatmak sadece üç dakika sürer.
Küçük çocukları kaçıran insanlar hakkında duymak kanımı kaynatıyor.
Tom Mary'ye kağıt bir bardakta nasıl su kaynatacağını gösterdi.
Su beş dakika içinde kaynamaya başlayacak.
Bir yüz çıbanım var.Bir burun deliğinin arkasında acılı bir yumru var.