Examples of using "Bottles" in a sentence and their turkish translations:
Süt şişelerini kaynatın.
İki şişe sipariş verelim.
İki küçük şişe, lütfen.
Bu şişeler yeniden kullanılabilir.
Plastik şişe toplarız.
Üç şişe aldım.
Tom'un şişeleri açma sorunu var.
Bira şişeleri camdan yapılır.
Onlar iki şişe şarap içti.
Ben iki şişe süt satın aldım.
Cam şişeler artık çok kullanılmaz.
Bira şişeleri camdan yapılır.
Üç şişe şarap aldım.
Tom şişelerden birini açtı.
- Şişelere tıpa takılıydı.
- Şişeler tıpalanmıştı.
Plastik şişeler sıkıştırılabilir ve geri dönüştürülebilir.
İki şişe süt aldım.
Süt cam şişeler içinde satılıyordu.
John birçok şişe şarap içti.
Tom üç şişe bira içti.
O, üç şişe bira içti.
On bir şişe bira içtin!
Benim hobim eski şişeleri toplamaktır.
Şişeleri nereye koydun?
Tom üç şişe şarap satın aldı.
Tom her iki şişeyi de suyla doldurdu.
Sami altı şişe su satın aldı.
Birkaç şişe şarap satın aldım.
Üç şişe şarap getirdim.
Sepet şişe dolu.
Üç şişe şarap almalıydık.
Anne iki şişe portakal suyu aldı.
Lavabonun üstünde birkaç viski şişesi var.
Tom üç şişe üzüm suyu aldı.
Git ve üç şişe kola al.
Peş peşe üç şişe içti.
Tom üç şişe kırmızı şarap aldı.
Vay, o beş şişe şarap içti!
Eski şişelere yeni şarap koymayın.
Kutuda bazı boş şişeler var.
Annem iki şişe portakal suyu aldı.
Fabrika her ay binlerce şişe üretir.
Birkaç şişe şarap getirdim.
Süt cam şişelerde satılırdı.
Annem iki şişe elma suyu satın aldı.
Tom dün gece üç şişe şarap içti.
Kaç şişe bira aldın?
Bu eski şişeleri saklamanın bir nedeni var mı?
Toplantı odasına birkaç şişe su götür.
Masada üç boş şarap şişesi vardı.
Yerde duran bazı boş şişeler gördüm.
Bu eski şişeleri saklamanız için herhangi bir neden var mı?
Lavaboda bazı kırık şarap şişeleri var.
Tom üç şişe bira içtikten sonra uyuyakaldı.
Bu iki şişede farklı miktarlarda ilaç var.
Bu resimdeki kırmızı şaraptan iki şişe var.
Tom üç şişe şarap taşıyarak odaya geldi.
Soldaki dolabı aç. Şişeler orada.
Tom dün gece kendi başına üç şişe şarap içti.
Sokaklarda şişe toplayarak karnını doyuruyordu
Her iki şişeyi içemedim, bu yüzden birini sana bıraktım.
Akşam yemeği için birkaç şişe şarap alacağım.
Bu iki şişede aynı miktarda ilaç var.
Tom buzdolabını açtı ve şişelerinden birini çıkardı.
Kalabalıktaki insanların bazıları bira şişelerini atıyorlardı.
Keşke birkaç şişe iyi şarabım olsa.
Soldaki dolabı açın. O, şişelerin olduğu yerde.
Dolap kapağını sola doğru açın , şişeler oradadır.
Sami su şişelerini kontrol etti ve onlardan biri açıktı.
Partiye gidersem, birkaç şişe şarap alacağım.
Şarap mahzenine gidin ve birkaç şişe şarap alın.
Tom duygularını gizler ve o sarhoş olduğunda onların hepsi ortaya çıkar.
Bodruma in ve bize birkaç şişe şarap getir.
Kasadaki Tom'un aldığı şarap şişelerinin yarısı tıpalandı.
Çadırın yanında yerde duran bir sürü boş şarap şişeleri vardı.
İçme suyunu yeniden kullanılabilir bir şişede taşıyın. Plastik su şişeleri çevresel bir felakettir!
İyi arkadaşlarla içilecek birkaç şişe iyi kırmızı şaraptan daha iyi bir şey yok.
Su veya çayla doldurduğunuz tüm içki şişelerini yerine koyabilir misiniz?
Partiye getirdiğim bira şişeleri gereksizdi; ev sahibinin ailesi bir bira fabrikasına sahipti.
Babam mutlaka her gün dört şişe bira içerdi ve dört paket sigara içerdi.