Translation of "Aspect" in Turkish

Any aspect where you make something,

bunu tüm yönleriyle düşünmenizi istiyorum.

Since being involved in the recovery aspect -

Tedavi yönüne müdahil olduktan sonra

Imagination affects every aspect of our lives.

Hayal hayatlarımızın her yönünü etkilemektedir.

I love every aspect of the game.

Oyunun her yönünü seviyorum.

An important aspect of Vietnamese culture and history.

yakaladığını düşündüğüm için en sevdiğim şiirlerden biridir.

In terms of that critical aspect of wellness.

tam 10 yıl yaşlandırıyor.

This is another interesting aspect of the job

Bu da işin diğer bir ilginç tarafı

We must consider the question from every aspect.

Biz sorunu her yönden düşünmeliyiz.

This is quite sound from a scientific aspect.

Bu, bilimsel açıdan son derece sağlam.

We must consider every aspect of the problem.

Biz sorunun her yönünü göz önünde bulundurmalıyız.

Every aspect of how we love, how we live,

Nasıl sevdiğimizden nasıl yaşadığımıza

Now let's look at another aspect of the work

şimdi işin diğer bir boyutuna bakalım

The screen has an aspect ratio of 4:3.

Ekran, 4:3 en-boy oranına sahip.

Communication is the most important aspect of a language.

İletişim bir dilin en önemli yönüdür.

If every aspect of their orbits wasn't very finely tuned,

eğer yörüngeleri her bir açıdan tam olarak uyumlu olmasaydı

Creativity is an important aspect for the development of human.

Yaratıcılık insan gelişimi için önemli bir yöndür.

In how you look at the aspect of the woman's life,

şiire farklı bir dinamik katıyor

Of once again tackling this aspect of the woman's fate in Vietnam.

kaderinin bu yönüyle bir kez daha uğraşmakla çok daha iyi bir iş çıkarıyor.

And this is probably the most important aspect of all of this --

muhtemelen de en önemli kısmı:

And forever how I thought about the mental aspect of how we perform.

ve performansın zihinsel yönü hakkındaki düşüncelerimi sonsuza kadar değiştirdi.

As well as every aspect of army administration;  ensuring efficient movement and supply;  

yanı sıra ordu yönetiminin her yönü; verimli hareket ve tedarik sağlamak;

As I felt so out of control in every other aspect of my life.

hayatımın diğer alanlarını kontrolüm dışında görüyordum.