Translation of "Recovery" in Turkish

Recovery was almost impossible.

İyileşme neredeyse imkansızdı.

Tom is in recovery.

Tom iyileşiyor.

Mennad was in recovery.

Mennad nekahet dönemindeydi.

He made a speedy recovery.

O hızlı bir iyileşme yaptı.

Tom's recovery took a year.

Tom'un iyileşmesi bir yıl aldı.

Tom made a quick recovery.

Tom çabuk iyileşti.

Tom made a miraculous recovery.

Tom mucizevi bir iyileşme yaptı.

- We are hoping for your quick recovery.
- We're hoping for your quick recovery.

- Umarız çabucak iyileşirsiniz.
- Hızlı iyileşmenizi umuyoruz.

I wish you a quick recovery.

Sana acil şifalar diliyorum.

I wish you a speedy recovery!

Sana acil şifalar diliyorum!

He's on the road to recovery.

Sağlığı iyiye gidiyor.

The patient made a full recovery.

Hasta tamamen iyileşti.

We're all praying for Tom's recovery.

Tom'un iyileşmesi için hepimiz dua ediyoruz.

Tom has made a full recovery.

Tom tamamen iyileşti.

This medicine may aid his recovery.

Bu ilaç onun iyileşmesine yardımcı olabilir.

I hope Tom's recovery goes well.

Umarım Tom'un iyileşmesi iyi gider.

We'll all pray for your recovery.

İyileşmeniz için hepimiz dua edeceğiz.

We wish Tom a quick recovery.

- Tom'a hızlı bir iyileşme dileriz.
- Tom'a acil şifalar diliyoruz.

I wish you a speedy recovery.

Sana acil şifalar diliyorum.

- Tom's expected to make a full recovery.
- Tom is expected to make a full recovery.

Tom'un tamamen iyileşmesi bekleniyor.

- You are now on the way to recovery.
- You're now on the way to recovery.

Şimdi iyileşme yolundasın.

Since being involved in the recovery aspect -

Tedavi yönüne müdahil olduktan sonra

There is little hope of her recovery.

Onun çok az iyileşme umudu vardır.

There is no hope of his recovery.

Onun hiçbir iyileşme umudu yok.

There is little hope of his recovery.

Onun çok az iyileşme umudu var.

What are the prospects for his recovery?

Onun iyileşme olasılığı nedir?

Is there any chance of his recovery?

Onun iyileşme şansı var mı?

You must concentrate entirely on your recovery.

- Sen tamamen iyileşmene konsantre olmalısın.
- Sen tamamen iyileşmen üzerine yoğunlaşmalısın.

This new medicine may aid your recovery.

Bu yeni ilaç, tedavine yardımcı olabilir.

My wishes for your father's rapid recovery.

Babanızın çabuk iyileşmesi için isteklerim.

He is beyond the chance of recovery.

O iyileşme şansı dışındadır.

I wish Tom a very speedy recovery.

Tom'a çok hızlı bir iyileşme dilerim.

Mennad was in recovery for a while.

Mennad bir süredir nekahet dönemindeydi.

His recovery was nothing short of a miracle.

Onun iyileşmesi mucizeden başka bir şey değildi.

He is now on the way to recovery.

O şimdi iyileşme yolunda.

After the first year, the patient's recovery stagnated.

Birinci yıldan sonra, hastanın iyileşmesi durgunlaştı.

I wish Tom a full and speedy recovery.

Tom için tam ve hızlı bir iyileşme dilerim.

- After the first year, the patient's recovery stagnated.
- After the first year, the patient's recovery slowed to a standstill.

Birinci yıldan sonra, hastanın iyileşmesi durma noktasında yavaşladı.

This is particularly important during times of disaster recovery.

Bu özellikle felaketten kurtarma zamanlarında önemlidir.

Recall the filename before you try to perform file recovery.

Dosya kurtarmaya çalışmadan önce dosya adını hatırlayın.

Her dad and I had her in several treatment/recovery programs,

Babasıyla birlikte onu birkaç tedavi ve iyileşme programına koyduk

Though the doctor did his best, the patient's recovery was slow.

Doktor elinden geleni yapmasına rağmen hastanın iyileşmesi yavaş gerçekleşti.

My research is showing that this also applies to recovery from stroke.

Araştırmam bunun felçten iyileşmeye de uygulanabileceğini gösteriyor.

Now, I would say, I'm still in recovery from that early impression.

Halâ bu ilk izlenimimden kurtulmaya çalıştığımı düşünüyorum şimdi.

The first step toward recovery is admitting that you have a problem.

İyileşme yönündeki ilk adım, bir sorunun olduğunu kabul etmektir.

I always hear assurances about economic recovery, but I still haven't seen it.

Ben her zaman ekonomik iyileşme hakkında güvence duyuyorum, ama ben hâlâ onu görmedim.

- I hope you get well soon.
- I hope you have a speedy recovery.

- Umarım kısa zamanda sağlığına kavuşursun.
- Umarım hızlı bir iyileşmen var.

I'm glad to know that you are on the way to a full recovery.

Ben senin tam bir iyileşme yolunda olduğunu öğrendiğime sevindim.

One of the hunters was shot and had to be taken to hospital, where he is now making a speedy recovery.

Avcılardan biri vuruldu ve hastaneye götürülmek zorunda kaldı ve şimdi hızlı bir iyileşme gösteriyor.