Translation of "Arrest" in Turkish

- You're under arrest.
- You're under arrest!

Tutuklusun!

- You are under arrest.
- You're under arrest.

- Sen tutuklusun.
- Sen tutuklusun!

Arrest the police!

Polisi tutuklayın!

They're under arrest.

Onlar tutuklu.

You are under arrest.

Tutuklusunuz.

Did you arrest Tom?

Tom'u tutukladın mı?

You're all under arrest.

- Hepiniz tutukIusunuz.
- Hepiniz tutuklusunuz.

Did you arrest them?

- Onları tutukladın mı?
- Onları tutukladınız mı?

Is Tom under arrest?

Tom tutuklu mu?

Should we arrest Tom?

Tom'u tutuklamamız gerekiyor mu?

Did you arrest him?

Onu tevkif ettin mi?

Should we arrest them?

Onları tutuklamamız gerekir mi?

Should we arrest him?

Onu tutuklamalı mıyız?

Should we arrest her?

Onu tutuklamamız gerekir mi?

Am I under arrest?

Tutuklu muyum?

You should arrest Tom.

Tom'u tutuklaman gerekir.

They should arrest him.

Onu tutuklasınlar.

- Tom was placed under house arrest.
- Tom was put under house arrest.
- Tom was put on house arrest.

Tom ev hapsine alındı.

- We are not here to arrest you.
- We're not here to arrest you.
- We aren't here to arrest you.

Seni tutuklamak için burada değiliz.

- You three are under arrest.
- The three of you are under arrest.

Üçünüz tutuklusunuz.

Did the police arrest Tom?

Polis Tom'u tutukladı mı?

Why did they arrest him?

Onlar onu neden tutukladılar?

The police can't arrest Tom.

Polis Tom'u tutuklayamıyor.

Am I still under arrest?

Hâlâ tutuklu muyum?

I'm placing you under arrest.

Seni tutukluyorum.

Who made the actual arrest?

Gerçek gözaltını kim yaptı?

The police did arrest someone.

Polisler birini tutukladı.

I had to arrest Tom.

Tom'u tutuklamak zorunda kaldım.

You're under arrest for trespassing.

İzinsiz girdiğin için tutuklusun.

Mr. Roberto? You're under arrest.

Bay Roberto musunuz? Tutuklusunuz.

Tom remains under house arrest.

Tom ev hapsinde kalıyor.

The police didn't arrest Tom.

Polis, Tom'u tutuklamadı.

They're going to arrest you.

Onlar seni tutuklayacaklar.

Why did they arrest Tom?

Tom'u neden tutukladılar?

I had to arrest them.

Onları tutuklamak zorunda kaldım.

I had to arrest him.

Onu tutuklamak zorundaydım.

I had to arrest her.

Onu tutuklamak zorunda kaldım.

The police can't arrest you.

Polis seni tutuklayamaz.

The police can't arrest them.

Polis onları tutuklayamıyor.

The police can't arrest him.

Polis onları tutuklayamıyor.

The police can't arrest her.

Polis onu tutuklayamıyor.

Did the police arrest them?

Polis onları tutukladı mı?

Did the police arrest him?

Polis onu tutukladı mı?

Did the police arrest her?

Polisler onu tutukladı mı?

You're under arrest for murder.

Cinayet nedeniyle tutuklusun.

Tom resigned after his arrest.

Tutuklanmasının ardından Tom istifa etti.

Sami was placed under arrest.

Sami gözaltına alındı.

Tom is under house arrest.

Tom ev hapsinde.

His discourses after his arrest were

Tutuklandıktan sonrasında söylemleri ise

I'm not here to arrest you.

Seni tutuklamak için burada değilim.

I'm not under arrest, am I?

Ben tutuklu değilim, değil mi?

Are they going to arrest Tom?

Onlar Tom'u tutuklayacaklar mı?

Have you come to arrest us?

Bizi tutuklamaya mı geldiniz?

Are you going to arrest me?

Beni tutuklayacak mısın?

Are you here to arrest me?

Beni tutuklamak için mi buradasınız?

Officer Tom Jackson made the arrest.

Memur Tom Jackson tutuklama yaptı.

Are they going to arrest you?

Seni tutuklayacaklar mı?

Are they going to arrest us?

Bizi tutuklayacaklar mı?

Are they going to arrest them?

Onları tutuklayacaklar mı?

Are they going to arrest me?

Beni tutuklayacaklar mı?

Are they going to arrest him?

Onlar onu tutuklayacaklar mı?

Dan committed suicide to avoid arrest.

Dan tutuklamadan kaçınmak için intihar etti.

The police decided to arrest him.

Polis onu tutuklama karar verdi.

Dan was immediately placed under arrest.

Dan hemen gözaltına alındı.

Why did the police arrest Tom?

Polis neden Tom'u tutukladı?

Why don't the police arrest Tom?

Polis niçin Tom'u tutuklamıyor?

Tom was arrested for resisting arrest.

Tom tutuklamaya karşı çıktığı için tutuklandı.

Layla was placed under house arrest.

Leyla ev hapsinde tutuldu.

Aren't you going to arrest me?

Beni tutuklamayacak mısın?

Sami's arrest came as a surprise.

Sami'nin tutuklanması sürpriz oldu.

Sami's arrest left his family destitute.

Sami'nin tutuklanması ailesini yoksul bıraktı.

I'm surprised they didn't arrest Tom.

Tom'u tutuklamamalarına şaşırdım.

- I'm not putting you under arrest.
- I'm not arresting you.
- I'm not placing you under arrest.

Seni tutuklamıyorum.

There's a warrant out for your arrest.

Tutuklanman için bir garanti var.

I have a warrant for Tom's arrest.

Tom'un tutuklanması için haklı bir nedenim var.

I was under arrest for killing Tom.

Tom'u öldürdüğüm için tutuklanmıştım.

Are the police going to arrest me?

Beni tutuklayacak polis misin?

The police officer placed Tom under arrest.

Polis memuru Tom'u gözaltına aldı.

The cause of death was cardiac arrest.

Ölüm sebebi ani kalp durmasıydı.

Dan had just learned of Linda's arrest.

Dan, Linda'nın tutuklandığını yeni öğrenmişti.

I asked if I was under arrest.

Tutuklu olup olmadığımı sordu.

Sami's arrest ended his reign of terror.

Sami'nin tutuklanması onun terör dönemini sona erdirdi.

Sami spent six months on house arrest.

Sami altı ay ev hapsinde kaldı.

Sami fled to Egypt to avoid arrest.

Sami, tutuklamaktan kurtulmak için Mısır'a kaçtı.

The police are planning to arrest Tom.

Polis, Tom'u yakalamayı planlıyor.

- Tom was afraid that the police might arrest him.
- Tom was afraid the police might arrest him.

Tom polisin onu tutuklayabileceğinden korktu.

Of course, arrest is inevitable in this case

Tabi bu durumda tutuklanmak kaçınılmaz oluyor

The police are not here to arrest you.

Polis, seni tutuklamak için burada değil.

You can't arrest me for being a clown.

Beni palyaço olduğum için tutuklayamazsın.

I can arrest you if I have to.

Zorundaysam sizi tutuklayabilirim.

- Is Tom under arrest?
- Has Tom been arrested?

Tom tutuklandı mı?

Senator Tom Jackson was put under house arrest.

Senatör Tom Jackson ev hapsine alındı.

- Did you arrest her?
- Did you receive it?

Onu tutukladın mı?

Fadil was sentenced to 5 years house arrest.

Fadıl 5 yıl ev hapsi cezasına çarptırıldı.