Translation of "Apprentice" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Apprentice" in a sentence and their turkish translations:

I'm an apprentice.

Ben bir çırağım.

I was Tom's apprentice.

Ben Tom'un çırağıydım.

The apprentice is lazy.

Çırak tembel.

- Would you like to be my apprentice?
- Do you want to be my apprentice?

Benim çırağım olmak ister misiniz?

He even passed his apprentice master

Hatta çırağı ustasını geçtiği için

Do you want to be my apprentice?

Benim çırağım olmak ister misin?

Every apprentice must do their own work.

Her çırak kendi işini yapmalı.

Tom spent a decade as an apprentice.

Tom çırak olarak on yıl geçirdi.

After fifth grade in primary school I would spend my summer vacations as their apprentice.

İlkokul beşinci sınıftan sonra yaz tatillerinde onların yanında çıraklık yaptım.

Who quit his job as a dyer’s apprentice to  join the local volunteer battalion in 1792.  

1792'de yerel gönüllü taburuna katılmak için boyacı çırağı olarak görevinden ayrılan Gaskonya'dan bir çiftçinin oğluydu.

The seaman apprentice, sitting on a stool in a bar, ordered a beer while waiting for his basket of fish and chips.

Bir barda bir taburede oturan denizci çırağı balık ve cips sepetini beklerken bir bira ısmarladı.