Examples of using "Master" in a sentence and their turkish translations:
Evet, efendim.
Sen ustasın.
Ustaya dikkat et.
çok sevdik seni usta
O efendisini buldu.
Usta gibi, mürit gibi.
Üstat, Atinalıları hatırla.
Tom ustadır.
Öğretmen zili çaldı.
Tom bir usta.
Efendimiz bilgedir.
Ustalığa giden yol pratikten geçer.
Kendinin efendisi olan yakında diğerlerinin efendisi olacaktır.
Müthiş bir hazırlanıcıdır kendisi.
keşke haberimiz olsaydı be usta
İngilizcede ustalaşmak kolay değildir.
İngilizceye hakim olmak istiyorum.
Köpek öğretmenini tanıyordu.
O, efendisine iyi hizmet etti.
O, Fransızcaya hakim olmaya çalıştı.
İngilizceyi öğrenmek zordur.
Lütfen ana anahtarı getir.
Benim bir maymuncuğum var.
Tom Baş Çiftçi.
İngilizceye hakim olmak zordur.
Ona hoca deme.
Bizim bir ana planımız vardı.
İngilizceye hakim olmak zordur.
Efendi, köleyi övdü.
İsveççeyi tam öğrenmek istiyorum.
O onun kendi ustası.
Tom bir dalış ustasıdır.
Tom bir usta öğretmendir.
Leyla usta bir manipülatördü.
Sami usta bir suçluydu.
Tom usta bir zanaatçıdır.
Tom koro şefidir.
Sami bir illüzyon ustasıdır.
yahu adet olsun efendime söyleyeyim
Hatta çırağı ustasını geçtiği için
Ustanın resim çizmeyi bıraktığıda söylenir
O bu evin efendisi.
Fransızca telaffuzu öğrenmek istiyorum.
O, curveballda bir kaptandır.
Bir kedi, bir efendiyi kabul etmez.
Her ustanın kendi hilesi vardır.
Her ustanın kendi metodu vardır.
Babam bir yapı ustasıdır.
Ben kendi kaderimin efendisiyim.
Arapçayı iyice öğrenmek oldukça zordur.
O bir dezenformasyon ustasıdır.
Sami ana süitte uyudu.
Tom ebeveyn yatak odasında yatıyor.
Kendi kaderinin kaptanısın.
Elinden her iş gelir ama hiçbirinde uzman değildir.
Trafikten kaçma sanatında da ustalaşmalılar.
İngilizce öğrenmek kolay değildir.
Eninde sonunda Fransızcayı iyice öğrenecek.
Tom ana şalteri kapattı.
Köpek sahibini zarardan korudu.
Köpek sahibinin arkasından gitti.
Onu efendisi olarak görür.
Diller öğrenmek için zaman ve çaba alır.
Köpek sahibine sadıktır.
Bu savaş Napolyon'u Avrupa'nin efendisi bıraktı.
Tom bir Pokémon ustası olmak istiyor.
Bir yabancı dil öğrenmek istiyorum.
Yabancı bir dilde uzmanlaşmak zordur.
Paranın usta olduğu yerde insanlar aptaldır!
Elinden her iş gelir ama hiçbirinde uzman değildir.
Her insan kendi evinin efendisidir.
Bütün meslekleri bilir ama hiçbirinin ustası değil.
Yabancı bir dilde uzmanlaşmak yıllar alır.
Japoncayı öğrenmek yabancılar için zordur.
Bu kurs doğru telaffuz öğrenmenize yardımcı olacaktır.
Ev sahibi evde mi?
Köpek kuyruğunu sallayarak sahibini takip ediyordu.
Köpek kuyruğunu sallayarak, sahibini izledi.
Tom kendine Evrenin Sahibi adını koydu.
Sami, manipülasyonda usta bir aileden geliyordu.
Herkes kendi kaderinin efendisi olmalı.
hem de bir tai chi efendisi kontrolüyle.
Yani Da Vinci ustasına ressamlığı bıraktırmıştı
Para iyi bir hizmetkar, ancak kötü bir ustadır.
Tom anında durumu kontrol altına aldı.
Tablo, Hollandalı ustanın eseridir.
Para iyi bir uşak ama kötü bir efendi.
Para korkunç bir efendi ama mükemmel bir hizmetçidir.
Tom'un Fransızcayı tam öğrenebileceğine inanmıyorum.
Bir yabancı dil öğrenmek hiçbir şekilde kolay değildir.
Kolugolar süzülmek konusunda ustadır. 130 metre boyunca süzülebilirler.
Usta San izcileriyle yaşadığım o inanılmaz deneyimden sonra
Akıl iyi bir uşak fakat kötü bir efendidir.
Kısa sürede İngilizceye hakim olmak çok önemli.
Öğretmen konuyu öğrenmen gerektiğini söyledi.