Examples of using "Stappen" in a sentence and their turkish translations:
İki adım ileri.
Herhangi bir adım değil, doğru adımı atmamızı sağlıyor.
Yürüyebilecek durumda mısınız?
Ne zaman evlenmeyi planlıyorsun?
gerçek dünyaya adım atmaya hazırlanıyordum.
Tom Mary'yi istifa etmeye zorladı.
Daha ileri yürüyemeyecek kadar çok yorgunum.
Otobüs yolcuları almak için durdu.
- Yürüyebiliyor musunuz?
- Yürüyebilir misin?
- Yürüyebilir misiniz?
Derin çamurda birkaç adım atmakta bile çok zorlanıyorum.
Onlar trenden inerken bizi gördü.
Buz üzerinde yürümek için yeteri kadar kalın.
Lüten buraya çıkıp masanın üstüne oturun.