Examples of using "Spreek" in a sentence and their turkish translations:
Daha yavaş konuşun.
- Konuş!
- Konuşun!
- Lütfen Fransızca konuş.
- Lütfen Fransızca konuşunuz.
- Lütfen Fransızca konuşun.
Yüksek sesle konuş!
Ben konuşurum.
İtalyanca konuş!
Sesini alçalt.
Daha yavaş konuşun!
- Açıkça konuşun.
- Açık konuş.
Yavaş konuş!
Hızlı konuşun.
Yavaş konuş.
Konuş!
Fransızca konuş.
Estonca bilmiyorum.
Endonezce konuşabilir misin?
İspanyolca konuşurum.
İngilizce konuşur musun?
Lütfen yavaş konuşun.
Japonca konuşurum.
Korece konuşuyorum.
Rusça konuşuyorum.
- Almanca konuşuyor musun?
- Almanca konuşur musun?
- İtalyanca konuşuyor musun?
- İtalyanca konuşur musunuz?
İbranice konuşur musun?
İnterlingua konuşuyorum.
Fransızca konuşuyorum.
Japonca konuşabiliyor musun?
- Ondan bahsediyorum.
- Onun hakkında konuşuyorum.
Almanca konuşurum.
Arapça konuşurum.
İngilizce konuşurum.
Özbekçe konuşurum.
Litvanca konuşuyorum.
Ben Boşnakça konuşuyorum.
Ben Esperanto konuşurum.
- İsveççe konuşurum.
- İsveççe biliyorum.
Fince konuşuyorum.
Ben hızlı konuşuyorum.
- Çince konuşur musun?
- Çince konuşuyor musun?
Arapça konuşur musun?
Tatarca konuşur musun?
Lütfen daha yavaş konuşun.
Polanyaca konuşur musun?
Bulgarca konuşuyor musun?
- Her gün İngilizce konuşurum.
- Her gün İngilizce konuşuyorum.
Senin dilimi konuşmam.
Bunu nasıl telaffuz edersin?
Olumlu düşün, olumlu konuş.
- Yavaş yavaş ve net bir şekilde konuşun.
- Yavaş ve tane tane konuş.
- Her gün İngilizce konuşurum.
- Her gün İngilizce konuşuyorum.
İyi Japonca konuşurum.
Ben Lojban konuşmuyorum.
Türkçe konuşmam.
Deneyimlerime dayanarak söylüyorum.
- Çok hızlı mı konuşuyorum?
- Çok mu hızlı konuşuyorum?
Buyurun, benim.
- Konuşma.
- Konuşmayın.
- Konuşmayınız.
Ben hiç Fransızca bilmiyorum.
Çincem yok.
İngilizce konuşamıyor musun?
Katalanca konuşmam.
Fransızca da konuşurum.
Üç dil konuşurum.
Ben Rusça konuşmuyorum.
Ben zaten Fransızca konuşurum.
- Fransızcayı iyi konuşur musun?
- Fransızca konuşmada iyi misin?