Translation of "Skiën" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Skiën" in a sentence and their turkish translations:

- Kan jij skiën?
- Kunt u skiën?
- Kunnen jullie skiën?

- Kayak yapabilir misin?
- Kayabilir misin?

Zij skiën.

- Onlar kayar.
- Kayak yaparlar.

- Kun je goed skiën?
- Kunt u goed skiën?
- Kunnen jullie goed skiën?

İyi kayak yapabilir misin?

- Waar ging je skiën?
- Waar ging u skiën?
- Waar gingen jullie skiën?

Nerede kayak yaptın?

Ik kan skiën.

- Ben kayak yapabilirim.
- Kayak yapabilirim.

Hij ging skiën.

Kayak yapmaya gitti.

Tom ging skiën.

Tom kayak yapmaya gitti.

Skiën is leuk.

- Kayak yapma eğlencelidir.
- Kaymak eğlencelidir.
- Kayak yapmak eğlencelidir.

Ik ging skiën.

- Kayak yapmaya gittim.
- Kayak kaymaya gittim.

Zij ging skiën.

Kayak yapmaya gitti.

Wij gingen skiën.

Kayak yapmaya gittik.

- Ben je goed in skiën?
- Bent u goed in skiën?
- Zijn jullie goed in skiën?

Kayak yapmada iyi misin?

- Ben je ooit gaan skiën?
- Bent u ooit gaan skiën?
- Zijn jullie ooit gaan skiën?

Hiç kayak yapmaya gittin mi?

Tom houdt van skiën.

- Tom kayak sever.
- Tom kayak yapmayı sever.

Mijn lievelingssport is skiën.

Benim en sevdiğim spor kayaktır.

Skiën is erg leuk.

Kaymak çok eğlenceli.

Zij kan niet skiën.

O kayak yapamaz.

Tom leerde me skiën.

Tom bana kayak yapmayı öğretti.

Tom is gaan skiën.

Tom kayak yapmaya gitti.

Waar is skiën uitgevonden?

Kayak nerede icat edildi?

Tom ging alleen skiën.

Tom yalnız başına kaymaya gitti.

Skiën is mijn passie.

Kayak yapmak benim tutkumdur.

Mijn hobby is skiën.

Hobim kayak yapmaktır.

Tom kan niet skiën.

Tom kayak kayamaz.

Tom wilde gaan skiën.

Tom kayağa gitmek istiyordu.

Skiën is mijn lievelingssport.

Kayak benim en sevdiğim spor.

Hoe was het skiën?

Kayak nasıldı?

Ik kan niet skiën.

Kayak yapamam.

Ik hou van skiën.

Kayak yapmayı seviyorum.

Tom hield van skiën.

Tom kayak yapmayı severdi.

Ik wilde gaan skiën.

Kayak yapmak istedim.

Laten we gaan skiën.

Kayak yapalım.

- Kan je nog steeds goed skiën?
- Kunt u nog steeds goed skiën?
- Kunnen jullie nog steeds goed skiën?

Hâlâ iyi kayak yapabiliyor musun?

- Welke is makkelijker, skiën of schaatsen?
- Wat is makkelijker, skiën of schaatsen?

Hangisi daha kolaydır, kayak mı yoksa buz pateni mi?

Hij ging in Hokkaido skiën.

O Hokkaido'da kayak yapmaya gitti.

Ik ben goed in skiën.

Ben kayakta iyiyim.

Ik hou erg van skiën.

Kaymayı çok severim.

We gingen skiën in Canada.

Biz Kanada'da kayak yapmaya gittik.

Tom is aan het skiën.

- Tom kayak yapıyor.
- Tom kayıyor.

Ze is goed in skiën.

O kayakta çok iyidir.

Zij was aan het skiën.

O kayak yapıyordu.

Ik ben dol op skiën.

Kayak yapmayı severim.

Tom houdt ook van skiën.

Tom da kayak sever.

We zouden moeten gaan skiën.

Kayak yapmaya gitmeliyiz.

Tom was aan het skiën.

Tom kayak yapıyordu.

Ik geniet niet van skiën.

Ben kayak yapmaktan zevk almıyorum.

Zij waren aan het skiën.

- Onlar kayak yapıyordu.
- Kayak yapıyorlardı.

Ik zou graag gaan skiën.

Ben kayağa gitmek istiyorum.

Ik ga erg vaak skiën.

Ben çok sık kayak yapmaya giderim.

Tom is goed in skiën.

Tom kayakta iyidir.

Ik ging skiën met Tom.

Tom'la kayak yapmaya gittim.

Ik hou ook van skiën.

Ben de kayak yapmayı seviyorum.

Met wie ging Tom skiën?

Tom kimle kayak yaptı?

Waar wil Tom gaan skiën?

Tom nerede kayağa gitmek istiyor?

- Hoeveel keer per jaar gaat ge skiën?
- Hoeveel keer per jaar ga je skiën?

Her yıl ne sıklıkla kayağa gidersin?

Alle jongens genoten van het skiën.

Bütün erkekler kayaktan hoşlandı.

Hij ging in de winter skiën.

Kış boyunca kayak yapmaya gitti.

Ik denk dat ik ga skiën.

Ben kayağa gitmeyi düşünüyorum.

Iedereen is hier aan het skiën.

Burada herkes kayak yapar.

Ik wil met haar gaan skiën.

Onunla birlikte kayağa gitmek istiyorum.

- Ski jij?
- Skiet u?
- Skiën jullie?

- Kayar mısın?
- Kayak yapar mısın?

Sam is in januari gaan skiën.

Sam, ocak ayında kayak yapmaya gitti.

Mijn familie gaat elke winter skiën.

Ailem her kış kayak yapmaya gider.

Ik wil met Tom gaan skiën.

Tom'la kayak yapmaya gitmek istiyorum.

Tom en Maria gingen samen skiën.

Tom ve Mary birlikte kayak yapmaya gitti.

Ik kan niet erg goed skiën.

Çok iyi kayak yapamam.

We gaan in de Alpen skiën.

Alplerde kayak yapmaya gidiyoruz.

- We gingen naar de berg om te skiën.
- We gingen naar de bergen om te skiën.

- Kaymak için dağa gittik.
- Kayak yapmak için dağa gittik.

Tom is beter in skiën dan ik.

- Tom benden daha iyi kayak yapıyor.
- Tom kayak yapmada benden daha iyidir.

Zij gaan altijd skiën in de winter.

Onlar her zaman kışın kayak yapmaya gider.

Ik heb mijn been met skiën gebroken.

Kayak yaparken bacağımı kırdım.

Op mijn vijfde kon ik al skiën.

Beş yaşındayken zaten kayabiliyordum.

Hij viel tijdens het off-piste skiën.

Pist dışında kayak yaparken düştü.

Vissen, jagen, wandelen en skiën zijn populair.

Balıkçılık, avcılık, yürüyüş ve kayakçılık popülerdir.

Blijkbaar is Tom heel goed in skiën.

Görünüşe göre Tom kayak yapmada çok iyi.

Tom dacht waarschijnlijk dat ik kon skiën.

Tom muhtemelen kayabileceğimi düşündü.

We gingen vaak skiën in de winter.

Kışın sık sık kayak yapmaya gittik.

Ik ging vaak in de winter skiën.

Kışın sık sık kayak yapmaya gittim.

Ik weet niet hoe ik moet skiën.

- Nasıl kayak kayılacağını bilmiyorum.
- Nasıl kayak yapılacağını bilmiyorum.

Met wie was Tom aan het skiën?

Tom kiminle kayak yapıyordu?

We gingen naar de bergen om te skiën.

Kaymak için dağlara gittik.

Ik heb mijn been tijdens het skiën gebroken.

Kayak yaparken bacağımı kırdım.

Ik ben afgelopen winter in Canada gaan skiën.

Geçen kış Kanada'da kayak yapmaya gittim.

Tom en Maria gingen skiën in de Alpen.

Tom ve Mary, Alplere kayak kaymaya gittiler.

Mijn ouders houden ervan iedere winter te gaan skiën.

Ebeveynlerim her kış kayak yapmaktan hoşlanır.

De vorige winter ben ik naar Canada gaan skiën.

Geçen kış, Kanada'ya kayağa gittim.

Ik ben een boek aan het lezen over skiën.

Kayak yapma hakkında bir kitap okuyorum.

Tom is van plan met Mary te gaan skiën.

Tom Mary ile kayağa gitmeyi planlıyor.

Hij kan totaal niet zwemmen, maar voor skiën is hij de beste.

O hiç yüzemiyor ama kayak yapmaya gelince o en iyidir.