Examples of using "Scherpe" in a sentence and their turkish translations:
Timsahların keskin dişleri vardır.
Kuşlar keskin gözlere sahiptirler.
Sirkenin keskin bir tadı vardır.
Bir konuğun keskin gözleri var.
- Benim burada keskin bir ağrım var.
- Burada keskin bir ağrım var.
Bu peynirin keskin bir tadı var.
Sivri dağlar kar ile kaplandı.
- Göğsümde keskin bir ağrı var.
- Göğsümde şiddetli bir ağrı var.
Kamyon sola doğru keskin bir dönüş yaptı.
O iyi görme duyusuna sahip.
Keskin kayayı seçmek aslında bir hataydı
Umarım halat sivri köşelerde sorun çıkarmaz.
Ama sorun şu ki bu keskin kayalar halatı bir bıçak gibi kesebilir.
Korumak istediğim sivri kısım da burası. Pekâlâ.
Bu tür inişlerde halatı sivri kayalıklardan koruyacak bir şey yapmak istersiniz.