Translation of "Tanden" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Tanden" in a sentence and their turkish translations:

De tanden erin.

Dişleri içeride.

Poets je tanden.

Dişlerini temiz fırçala.

Hebben schildpadden tanden?

Kaplumbağaların dişleri var mı?

Krokodillen hebben scherpe tanden.

Timsahların keskin dişleri vardır.

Tom poetst zijn tanden.

Tom dişini fırçalıyor.

Ga je tanden poetsen.

Git dişlerini fırçala.

Hij poetst zijn tanden.

O dişlerini fırçalar .

Poets je tanden goed.

Dişlerinizi iyi fırçalayın.

Ze heeft witte tanden.

- Onun beyaz dişleri var.
- Beyaz dişlere sahip.

Tom poetste zijn tanden.

- Tom dişlerini fırçaladı.
- Tom dişini fırçaladı.

Ik heb scheve tanden.

Benim çarpık dişlerim var.

Ze heeft hagelwitte tanden.

Onun inci gibi dişleri var.

Zijn tanden zijn geel.

Dişleri sarı.

Ga jullie tanden poetsen!

Siz çocuklar dişlerinizi fırçalamaya gitmelisiniz!

Ik poetste mijn tanden.

Dişlerimi fırçalıyordum.

Schildpadden hebben geen tanden.

Kaplumbağaların dişleri yoktur.

Zeeschildpadden hebben geen tanden.

Deniz kaplumbağalarının dişleri yoktur.

Ik moet mijn tanden poetsen.

Dişlerimi fırçalamak zorundayım.

Tandartsen onderzoeken tanden met röntgenstralen.

Diş hekimleri dişlerinizi incelemek için röntgen çekerler.

Ik ga mijn tanden poetsen.

Dişlerimi fırçalayacağım.

Poetst ge goed uw tanden?

Dişlerinizi iyi fırçalıyor musunuz?

Tom mist een paar tanden.

Tom'un birkaç dişi eksik.

Ik heb veel slechte tanden.

Bir sürü kötü dişim var.

Ik poets even mijn tanden.

Dişlerimi fırçalayacağım.

Of aan pantsers, punten en tanden.

en absürt zırha, dikenlere, dişlere sahip olanı düşünürler.

...de tanden komen door de handschoen...

dişlerini buraya koymalısınız. Dişleri eldivenin içinden geçer

Poets je tanden na iedere maaltijd.

Her yemekten sonra dişlerini fırçala.

Hij is tot de tanden gewapend.

O tepeden tırnağa silahlı.

Ze is tot de tanden bewapend.

Dişine kadar silahlı.

Ze zijn tot de tanden bewapend.

Onlar tepeden tırnağa silahlılar.

De tandenfee wil je tanden stelen.

Diş perisi sizin dişlerinizi çalmak istiyor.

- Bloedt je tandvlees als je je tanden poetst?
- Bloedt uw tandvlees als u uw tanden poetst?

Dişlerinizi fırçalarken diş etlerinizde kanama oluyor mu?

De tanden erin. Die doen we af.

Dişleri içeride. Tamam, şimdi çıkaralım.

Ik ben geen blaffende hond zonder tanden.

Ben dişsiz bir havlayan köpek değilim.

Hij kraakte de walnoot met zijn tanden.

O cevizi dişleriyle kırdı.

Zij kraakte de walnoot met haar tanden.

O, cevizi dişleriyle kırdı.

Ik poets mijn tanden na de maaltijden.

Yemeklerden sonra dişlerimi fırçalarım.

Ik poets mijn tanden tweemaal per dag.

- Dişlerimi günde iki kez fırçalarım.
- Günde iki kez dişlerimi fırçalarım.
- Günde iki defa dişlerimi fırçalarım.

Ik poets mijn tanden na het ontbijt.

Kahvaltıdan sonra dişlerimi fırçalarım.

Ik poets mijn tanden met een tandenborstel.

Ben bir diş fırçası ile dişlerimi fırçalarım.

Hij sneed het touw met zijn tanden.

O, dişleriyle ipi kesti.

Poets je tanden voordat je naar bed gaat.

Yatmaya gitmeden önce dişlerini fırçala.

Zijn tanden zijn geel van te veel roken.

Çok fazla sigara içmekten, dişleri sararmış.

- Het wordt vaak gezegd dat snoepgoed de tanden beschadigt.
- Het wordt vaak gezegd dat snoep slecht is voor de tanden.

Genellikle şekerlemelerin dişleriniz için kötü olduğu söylenir.

Tom poetst minstens drie keer per dag zijn tanden.

Tom günde en az üç kere dişlerini fırçalar.

Ze zegt dat ze iedere morgen haar tanden poetst.

O, her sabah dişlerini fırçaladığını söylüyor.

Je moet minstens twee keer per dag je tanden poetsen.

Dişlerini günde en az iki kere fırçalamalısın.

Gisteren ben ik gaan slapen zonder mijn tanden te poetsen.

Dün dişlerimi fırçalamadan yatmaya gittim.

Ze is een primaat, maar heeft de tanden van een knaagdier.

Aslen bir primat olsa da kemirgen dişlerine sahiptir.

Pedicellariae zijn lange, vingerachtige aanhangsels... ...met drie kleine tanden op het eind.

Pediseller, uçlarında üç küçük diş bulunan uzun ve parmağa benzeyen uzantılardır.

...en dan druppelt het gif langs de tanden... ...het glazen potje in.

ve böylece zehir, yılanın dişlerinden bu cam kavanoza akar.

...en dan druppelt het gif langs de tanden het glazen potje in.

ve böylece zehir, yılanın dişlerinden bu cam kavanoza akar.

...en dan druppelt het gif langs de tanden het glazen potje in. Oké.

ve böylece zehir, yılanın dişlerinden bu cam kavanoza akar. Tamam.

...en dan druppelt het gif langs de tanden het glazen potje in. Oké.

ve böylece zehir, yılanın dişlerinden bu cam kavanoza akar. Tamam.

Je zou er een gewoonte van moeten maken je tanden te poetsen na elke maaltijd.

Her yemekten sonra dişlerini fırçalama alışkanlığı edinmelisin.