Examples of using "Procent" in a sentence and their turkish translations:
yükselmeye devam etti.
yüzde yüz başarılı olsalar dahi,
Çiftlik fiyatları yüzde elli beş düştü.
Ama ya yüzde 10'u doğruysa?
Diğer yüzde 90 ise kariyer değiştiriyor,
en fazla tatlı suyu tarım endüstrisi kullanıyor.
Hastaların %1-2'sinin yaralarında ise
Bunun yalnızca %0,05'i sanat için ayrılsa
Dünya yüzeyinin %70'i sudur.
- Pirincin fiyatı yüzde 3 arttı.
- Pirinç fiyatı yüzde üç arttı.
Arazinin yaklaşık %80'i dağlıktır.
Ağaç örtüsünün altındaki ormanın zeminine ay ışığının sadece yüzde ikisi ulaşıyor.
Ve bunu buraya saracağız. Yüzde yüz pamuk.
kalan yüzde 88 ile çalışmanız gerektiği.
Hayatının yaklaşık yüzde 80'i boyunca yanındaydım.
Guyana nüfusunun yaklaşık yüzde yedisi Müslümandır.
Japonya'da işsizlik oranı Eylül 2015'te yüzde 3.4 idi.
Tüm İngilizce sözcüklerin %80'i diğer dillerden gelmiştir.
Bu okulun öğretmenlerinden sadece yüzde 16'sı kadındır.
Yetişkin Japon erkeklerinin yüzde altmışı düzenli olarak alkollü içecek içerler.
Avrupalıların yüzde altmışı artık Samanyolunu göremiyor.
Sizin nazarınızda dediklerinin yüzde doksanı yanlış olabilir.
Yalnız %40 kişi ise, sadece kişisel olarak bizleri etkileyeceğini düşünüyor.
Dünyadaki suyun yaklaşık yüzde 97'si okyanuslardadır.
İngilizlerin % 60'ından fazlası aktif bir facebook profiline sahip.
Onun maaşı yüzde on artırıldı.
Bilim insanlarının hesaplarına göre memeliler, insanların etrafındayken geceleri yüzde 30 daha aktif oluyorlar.
Dişi, kendisinden yüzde 20 daha ağır olduğundan onu zapt etmek için var gücünü kullanmalıdır.
- Bu fabrikanın üretimi % 20 oranında artmıştır.
- Bu fabrikanın randımanı %20'ye kadar arttı.