Examples of using "Platteland" in a sentence and their turkish translations:
- Biz ülkeye gidiyoruz.
- Kırsala gidiyoruz.
- Kıra gidiyoruz.
Ben kırsal kesimde yaşamaktayım.
Ben kırsaldayım.
O, kırsalda ikamet ediyor.
Tom kırsal bir alanda yaşıyor.
- Büyükannem köyde yaşıyor.
- Anneannem köyde yaşıyor.
- Babaannem köyde yaşıyor.
Ebeveynlerim kırsalda yaşıyorlar.
Ben kırsalda yaşamak istiyorum.
- Kırsalda büyüdüm.
- Taşrada büyüdüm.
Her yaz kırsala giderim.
O kırsalda yaşıyor.
Tom kırsalda yaşıyor.
Tom ülkeyi terk etti.
Taşrada sizi korumaya hazır yaşayacaklar ...
Tom köyde yaşamayı sevmiyordu.
- Babam şehir dışında yaşıyor.
- Babam köyde yaşıyor.
- Babam kırsalda yaşıyor.
- Babam taşrada yaşıyor.
- Kırsalda büyüdüm.
- Taşrada büyüdüm.
Ben bir kasabada yaşıyorum ama anne ve babam köyde yaşıyorlar.
Kırsalda büyüdüm.