Examples of using "Openbaar" in a sentence and their turkish translations:
Herkesin içinde konuşmak zordur.
Toplu taşıma ne olacak?
Herkesin önünde konuşmaktan hoşlanmam.
Kamuda konuşmak beni geriyor.
Herkesin önünde şarkı söylemekten hoşlanmam.
Dışarıda olduğumda
Toplu taşıma ile oraya nasıl gideceğini biliyor musun?
Birçok insan işe gitmek için toplu taşıma araçlarına bağımlı.
toplu taşiıma yerine kendi arabanı kullanmak,
Patronunla herkesin önünde alay etmek kabalıktır.
Kaynağımı söyleyemem.
Uluslararası dil Esperanto, 1887'nin sonlarında ortaya çıktı.
Dışarıda karşılaştığınız herhangi bir kişidin 2 metre veya daha fazla uzağında durun.
Ben insanların önünde konuşmayı sevmiyorum.