Examples of using "Olifanten" in a sentence and their turkish translations:
Afrika filleri, Asya fillerinden daha büyüktür.
Filler hapşırabilir mi?
Filler su içer.
Filler gündüzleri üstündür.
Sen filleri seversin.
Afrika fillerin var mı?
Filler zar zor görebiliyor.
Filler daha açık alanlara doğru ilerliyor.
Fakat fillerin imdat çağrıları...
Filler Asya ve Afrika'da yaşarlar.
Ormanda yaşayan bir fil ailesi.
Filler Afrika ve Hindistan'da bulunur.
Az sayıda fil Avrupa'ya gitmek için gönüllü olurdu.
birden fillerin göç yolu üzerinde bitiverdi.
Filler gündüzleri vakitlerinin çoğunu gölgede beslenerek geçirir.
Bir fil sürüsü, dişi liderlerinin öncülüğünde ilerlemekte.
Gündüzleri filler kadar iyi görürler.
Filler karanlıkta bizden iyi görür ama aslanın yanına bile yaklaşamazlar.
Maç spikerleri vuvuzelaların seslerini "rahatsız edici" ve "şeytani" gibi çeşitli şekillerde tarif ettiler ve onu "gürültücü fillerin izdihamı", "sağır eden çekirge sürüsü", "katliam yolundaki bir keçi", "çok kızgın arılarla dolu büyük bir kovan" ve "hızlı ördek"'e benzettiler.