Examples of using "Levende" in a sentence and their turkish translations:
bu canlı atmosfer içindeki dünyalıları temellendiren şeyler.
Canlı balık suyun altında yüzer.
Su, tüm canlılar için hayatidir.
incelediğimizi söylemenin havalı bir yolu.
Canlı bir balinayı asla görmedim.
Annemin annesi benim yaşayan tek büyük ebeveynimdir.
Bu, doğanın tüm canlıları donattığı sağlıklı bir bencillik.
Kedi canlı bir fare ile oynuyordu.
Lanet olası bir ruh yoktu.
Kancha Sherpa, bugün o ilk tırmanış ekibinden hayatta olan tek kişi.
Esperanto uluslararası iletişim için çok uygun olan modern bir dildir.
Her sabah canlı bir kurbağa ye ve günün geri kalan kısmında sana daha kötü bir şey olmayacak.