Examples of using "Klopte" in a sentence and their turkish translations:
O, kapıyı çaldı.
O omzuma yavaş yavaş vurdu.
- O, omuzumu tıpışladı.
- O hafifçe omzuma vurdu.
O, kapalı kapıyı çaldı.
Tom onun doğru olup olmadığını merak ediyordu.
Kapıyı çaldığım zaman neden cevap vermedin?
Kapıyı çaldım fakat kimse cevap vermedi.
Onun söylediği her şey doğruydu.
- Onun söylediği her şey doğruydu.
- Onun dediği her şey doğru.
Haberlerin gerçek olduğunu öğrenip, sevinç göz yaşlarını tutamadı.
O, aşağıda kürk ceketini çıkardı, yukarı gitti ve kapıyı hafifçe çaldı.