Examples of using "Huishouden" in a sentence and their turkish translations:
Ev işiyle meşguldü.
hayatımızın ev işine adadığımız kısmı
O sadece evi idare etmez fakat aynı zamanda okulda ders verir.
Boşandıktan sonra evinde tek başına koşuşturmak son derece zor olmalı.
Burası bir domuz ahırı gibi görünüyor.