Examples of using "Les" in a sentence and their turkish translations:
Acı bir ders.
Ben öğretiyordum.
Ders verir misiniz?
Tom öğretir.
Tom Fransızca öğretir.
O, İngilizce öğretir.
Yarın dersim var.
Ben İspanyolca öğretirim.
Bu gece dersim var.
Ders için teşekkür ederim.
O, dersi kaçırdı.
Ders nasıldı?
İkinci ders oldukça basit.
Buradan çıkarılacak büyük ders şu,
- Tom spor psikolojisi öğretiyor.
- Tom spor psikolojisi dersi veriyor.
Onlar her derse devam eder.
İngilizce dersini seviyorum.
Birinci dersimiz matematiktir.
- Ben öğretirim.
- Ben ders veririm.
- Ben öğretmenlik yaparım.
- Ben öğretmenlik yapıyorum.
Ders esnasında konuşma.
Ne öğretiyorsun?
Fransızca sınıfı nasıldı?
Okul saat kaçta başlar?
Bugün ders yok.
Bugün derslerim yok.
Ders 8:30 da başlar.
Haftada kaç saat ders veriyorsun?
Ders onda başlıyor.
Dersin yarın ne zaman?
İkinci ders çok kolaydır.
Değerli bir ders öğrendim.
Tom Boston'da Fransızca öğretir.
Bizim birinci Almanca dersimize hoş geldiniz.
Birinci Almanca dersine hoş geldiniz.
Tom bugün dersi kaçırdı.
Tom geçen hafta derse katılmadı.
Bizim ilk İtalyan sınıfımıza hoş geldiniz.
Bizim ilk Fransızca dersimize hoş geldiniz.
İkinci ders çok basittir.
Bir daha asla ders sırasında konuşmayacağım.
O, dersin sonuydu.
Üçüncü derse başlayalım.
Öğretmenler tüm gün boyunca öğretirler.
Dersten sonra sık sık futbol oynarım.
Tom Mary'nin sınıfta horladığını duydu.
Öğleden sonra iki saat dersimiz var.
Haftada beş gün buradaki sınıflara ders veririm.
"Little Shop of Horrors" için seti değiştirmesi gibi.
Sovyet Rusya'da öğretmene ders verilir!
Dün sınıfta uyuyakaldım.
0-5 yaş grubu çocuklara öğretmenlik yapıyorum.
Bu sabah derse geç kaldım.
İngilizce dersi sırasında öğretmeni dinledik.
Yarın sözlüklerimizi derse getirmemiz gerekiyor mu?
- Beden dersinde sakatlandım.
- Beden eğitimi dersinde sakatlandım.
Biz Amerikan tarihi dersinde tanıştık.
Bu derse katılmak zorundayım.
Bugün derste epeyce öğrenci yoktu.
Bu durum kaç dersinizin, İngilizce konuşarak Fransızcadan bahsetmek yerine,
Hayatını İngilizce dersi vererek kazanıyor.
İsterim ama bu gece gerekli bir kursum var.
O sadece evi idare etmez fakat aynı zamanda okulda ders verir.
Öğrenci dersini daha iyi bilseydi öğretmen onu cezalandırmazdı.
Şehirde yaşan insanlar ve mimarlar olarak bu bizim için çok önemli bir ders.
Suchet, kariyerinin en değerli dersini İtalya'da öğrendi: Askerlerin
Sonraki dersimizde, haftanın günlerini, ayları ve mevsimleri çalışacağız.
İnsanoğlunun tarih derslerinden çok şey öğrenmemesi tarihin öğretmek zorunda olduğu tüm derslerin en önemlisidir.