Translation of "Hardlopen" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "Hardlopen" in a sentence and their turkish translations:

Ik ga hardlopen.

Koşmaya giderim.

- Hij heeft een hekel aan hardlopen.
- Hij haat hardlopen.

Koşmaktan nefret ediyor.

Ze zijn nu aan het hardlopen.

- Onlar şimdi koşuyor.
- Şimdi koşuyorlar.

Hardlopen is goed voor de gezondheid.

Koşmak sağlık için iyidir.

Hij stopte met roken en begon met hardlopen.

- Sigarayı bıraktı ve koşmaya başladı.
- O, sigara içmeyi bıraktı ve koşmaya başladı.
- Sigara içmeyi bıraktı ve koşuya başladı.

Ik raak uitgeput na minder dan een minuut hardlopen.

Bir dakikadan daha az süre koştuktan sonra bitap düşerim.

- Ze zijn nu aan het rennen.
- Ze zijn nu aan het hardlopen.

- Onlar şimdi çalıştırıyorlar.
- Onlar şimdi koşuyor.
- Şimdi koşuyorlar.
- Onlar şimdi işletiyorlar.

Als je gezond wilt leven, moet je elke dag een uur hardlopen.

İnsan sağlıklı yaşamak isterse, her gün bir saat koşmalı.