Translation of "Duurder" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Duurder" in a sentence and their turkish translations:

Hondenvoer wordt duurder.

Köpek maması daha fazla pahalanıyor.

Boekweit is duurder geworden.

Karabuğday daha pahalı oldu.

Het leven wordt steeds duurder.

Hayat gittikçe pahalılaşıyor.

Aluminium werd duurder dan goud.

Alüminyum altından daha pahalı hale geldi.

Goud is duurder dan lood.

Altın kurşundan daha pahalıdır.

Jouw horloge is duurder dan het mijne.

Saatiniz benimkinden daha pahalıdır.

Is het duurder om gezond te eten?

Sağlıklı yemek daha pahalı mıdır?

Een piano is duur, maar een auto is duurder.

Piyano pahalıdır, ama araba daha pahalıdır.

Duurder wordende medicijnen zorgen ervoor dat mensen meer op straat belanden,

Yükselen ilaç fiyatları aileleri evsizliğe,

Deze kleren zijn duurder, maar ze zijn op een milieuvriendelijke en verantwoorde manier gemaakt.

Bu kıyafetler daha pahalılar ama onlar çevre dostu ve sorumlu şekilde yapılırlar.

Geef me nog een kilo gehakt. Het is nooit te veel. Twee chacareritos. Deze hond is duurder dan een varken.

Bana bir kilo daha kıyma ver. Fazla gelmez. İki de chacarerito. Bu köpeği beslemek, domuz beslemekten pahalı.