Examples of using "Aanraken" in a sentence and their turkish translations:
Ona dokunma.
Ona dokunabilir miyim?
Ona dokunmak istiyor musun?
Dokundu, hissetti, tadına baktı.
Buna dokunabilir miyim?
Onlar bana dokunamazlar.
Ona dokunmasına izin verme.
Tavana dokunabilir misin?
Ayak parmaklarına dokunabilir misin?
Ayak parmaklarıma kolayca dokunabilirim.
Ona dokunma.
Onun bebeğe dokunmasına izin vermedi.
Önceden izin almadan hiçbir şeye dokunma.
Tom diliyle burnuna dokunabilir.
Hadi, dokun ona.
Benim kamerama dokunmayın.
o kadar engin ve oluşturup dokunabileceğimiz yaşam miktarı o kadar küçük ki
Otomatik kapıların kesin bir avantajı, insanlar kapı kollarına dokunarak bulaşıcı hastalıklarını yayamayacaklarıdır.