Translation of "‫يخص" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "‫يخص" in a sentence and their turkish translations:

لذا فيما يخص الخط الزمني،

Zamanlama açısından baktığımızda

‫يخص إحدى مفترسات الليل الأولى.‬

Gecenin en üstün avcılarından birine aittirler.

فإحدى مصادر قلقي فيما يخص العالم العولمي

küresel dünya ile ulusal kimlik

لقد ساعدني لأكون أكثر ثقة فيما يخص تنشئتي لأبنائي،

Çocuğumu nasıl yetiştirmem gerektiği konusunda kendime güvenimi artırdı.

الجانب الذي يخص هذه الأشياء كأنه في وضع الانتظار.

Bunlarla ilgili olan taraf sanki stand-by modunda.

يقع هذا الفندق في مكان مناسب فيما يخص النقل العمومي.

Bu otel, toplu taşımaya uygun bir yerde bulunuyor.

شيء يخص المبيعات، يتطلب أن تكون إجتماعي وتتحدث مع الناس.

satış yapmayı, dışa dönük olmayı ve insanlarla konuşmayı içeren bir şey.

ليس فقط فيما يتعلق بالصحة العقلية ولكن ما يخص الإدراك كذلك.

hem de bilişsellik için bir araya getirmeye başladım.

فقال:"انظري، لقد أمضيتي على ما يخص العمى، ولكن ليس على هذه"

O da: "Bak, körlük konusunda anlaştık, ama bunda değil" dedi.