Translation of "أمل" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "أمل" in a sentence and their turkish translations:

لديها أمل.

Onun ümidi var.

لا يوجد أمل.

Ümit yok.

حسنا، أمل أني أقنعتكم

Umarım sizi şuna ikna etmişimdir;

ليس هناك أمل بتعافيه.

Onun hiçbir iyileşme umudu yok.

لا يوجد أي أمل.

- Hiç umut yok.
- Ümit yok.

أشعر بخيبة أمل كبيرة في الأكاديمية كذلك.

Akademide de kendimce bir umut kırıklığına uğruyorum.

لذلك لا أمل من الاعتماد عليهم أكثر.

onlara güvenmenin bir anlamı yok.

على أمل ان كل هذا سيكشف أمره.

ilk gevşek bir ilmektir bu.

يكون لدى رواد الفضاء أمل في الإنقاذ.

kurtulma ümidi kalmayacaktı.

‫مستعينة بالخبرة، ‬ ‫هي أفضل أمل لديها في الصيد.‬

Tecrübesini konuşturarak bir av indirmesi en büyük ümitleri.

أخبرني الأطبّاء أنّه ما من أمل في إنقاذك.

Doktorlar bana sizin için hiçbir umut olmadığını söyledi.

الآن أنا في مرحلة المراهقة، لدي أمل جديد: أن أطير.

artık ergenlik dönemindeyim, yeni bir umudum var: Uçmak.

أمل نابليون في "أمة في السلاح" لمقاومة الحلفاء لم تتحقق.

Napolyon'un 'silahlı bir ulus' umudu Müttefiklere direnmek gerçekleşmemişti.

وقمت بإرسالها إلى محطة الأخبار تلك، على أمل أن يعطوني فرصة.

Ve bana bir şans vermeleri umuduyla haber kanalına gönderdim.

لم يعطني أي أمل، لكنه أصبح أحد الأشخاص الذين كسروا آمالي،

O bana hiç umut vermedi, aksine umutlarımı kıran insanlardan olmuştur,

تقدم الإمبراطور بسرعة ، على أمل الفخ وتدمير جزء من جيش Blücher.

İmparator tuzağa düşmeyi umarak hızla ilerledi ve Blücher ordusunun bir kısmını yok ettiler.

"الآن أنا حزينة، بلا أمل، هو سعيد ومتفائل" عائشة جوقلب - وداعا

Şimdilerde ben mutsuz, umutsuz; o mutlu ve umutlu.

‫حتى عندما أحفر قليلاً في هذا،‬ ‫على أمل الوصول لجليد مضغوط أكثر،‬

Daha yoğun olan kara ulaşmak için biraz kazmama rağmen,

حيث سعى نابليون إلى جيش بينيجسن الروسي ، على أمل فرض معركة حاسمة.

Lannes, ileri muhafızların komutanlığını sürdürdü .

لم يكن يأمل في الإنقاذ ، كان يعلم أنه ليس لديه أي أمل.

Kurtulmayı ummuyordu, hiç ümidi olmadığını biliyordu.

في ذلك الصيف ، شن الجيش الروسي بقيادة Bennigsen هجومًا مفاجئًا ، على أمل تطويق

ulaştığı korkunç Eylau Muharebesi ile doruğa ulaştı . O yaz Bennigsen'in Rus ordusu,

‫"جوبي" في الداخل برفقة ضباط الحياة البرية‬ ‫يجهزون شباكاً كبيرة‬ ‫على أمل اصطياد الهارب.‬

içeride Gubbi ve diğer vahşi yaşam görevlileri büyük ağlar gererek kaçağı tuzağa düşürmeyi umuyor.

كان طاقم أبولو 8 يسافر لمسافة 240 ألف ميل من المنزل ، دون أمل في الإنقاذ إذا

Apollo 8'in mürettebatı, uzay araçları arızalanırsa