Translation of "يسأل" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "يسأل" in a sentence and their turkish translations:

يسأل ترامب السؤال:

Trump'a şu soruyu soruyor:

يسأل الأشخاص الأقوياء أنفسهم:

dayanıklı insanlar kendilerine

يسأل توم دائما لرأيي.

Tom her zaman benim fikrimi ister.

فليس هناك من يسأل حولك.

Başka kimse sormuyor.

صديق يسأل أو شعري حقيقي

bir arkadaşımız soruyor ya saçlarım asıl olmuş

يسأل أسئلة سخيفة في كل وقت.

O her zaman aptal sorular soruyor.

أعاد لها الطفل، وبدأ يسأل أسئلة عن الأبوة.

Bebeği geri verdiği zaman ebeveyinlik ile ilgili sorular sormaya başladı.

توم عليه أن يسأل ماري عن ماذا يفعل.

Tom onu nasıl yapacağını Mary'ye sormalı.

‫يسأل الناس:‬ ‫"لماذا تذهب إلى المكان نفسه كل يوم؟"‬

İnsanlar "Neden her gün aynı yere gidiyorsun?" diyor.

وكان ذلك عندما لاحظت أنه لم يكن عقلي الذي يسأل

O anda bu soruyu soran şeyin mantığım olmadığını fark ettim,