Translation of "حقيقي" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "حقيقي" in a sentence and their turkish translations:

حقيقي، أبدًا.

Cidden, değildim.

ولكن حقيقي جدا

ama bir o kadar da gerçek.

هذا أمرٌ حقيقي.

bu gerçek.

الآن، هذا حقيقي.

Gerçek bu.

توم رجل حقيقي.

Tom gerçek bir erkek.

وتتفاعل معه كصديق حقيقي.

konuşma tanıma teknolojisini kullanıyor.

ليبدوا كل شيْ حقيقي،

böylece her şey gerçekçi görünüyor,

ولدى ذلك تأثير حقيقي

Bu durumun ciddi bir etkisi var,

لم يفكروا به كشيء حقيقي،

Bunun gerçek olduğunu düşünemiyorlardı

لإجراء اتصال حقيقي مع جمهوري.

seyircimle hakiki bir ilişki kurmak.

صديق يسأل أو شعري حقيقي

bir arkadaşımız soruyor ya saçlarım asıl olmuş

لكنّه لم يصل أبدًا لمستوى تحول حقيقي،

Ancak büyük olasılıkla dünyadaki diğer teknoloji merkezlerindeki

حتى أننا عزفنا في عرض موسيقي لجمهور حقيقي.

Hatta gerçek insanlara konser verdik.

أن تسمع هذا القول طوال الوقت، لأنه حقيقي.

Bunu her zaman duyarsınız, ama bu doğru.

فنحن نتحدث بالفعل أحياناً عن قلب مكسور حقيقي.

tüm bunlara daha iyi bir yol bulabiliriz.

لأننا قلنا بصوت عالي أن هذا الجيل حقيقي.

çünkü biz sesli bir şekilde jenerasyonlar gerçektir dedik.

لذلك أريد حقًا التحقق من صحة هذا، لأنه حقيقي.

Bunu gerçekten doğrulamak istiyorum, çünkü olan bu.

‫ويمكننا أن نستخدمه ‬ ‫في مساعدة الناس بشكل حقيقي.‬ ‫حسناً.‬

Bunu insanlara yardımcı olmak için kullanabiliriz. Tamam.

انظر ، في هذه الصورة ترى الآن مومياء مستخرجة من تابوت حقيقي

bakın bu görüntüde şuanda gerçek bir lahitten çıkarılan bir mumya görüyorsunuz

ميليشيات غير قانونية وذلك في ظل غياب اي جسم حكومي حقيقي وغياب

ve tüm Libya'da devlet otoritesinin yokluğunda yasadışı milisler arasında bir

حسنًا، علمت أنني أردت شخصيتي أن تكون شخصية رجل حقيقي كما كان والدي.

Tıpkı babam gibi karakterimin adam gibi adam olmasını istiyordum.