Translation of "يجلس" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "يجلس" in a sentence and their turkish translations:

إنهُ يجلس على المَقعد.

Bankta oturuyor.

يجلس هؤلاء الطلاب في فصولنا،

Sınıfımızda oturan bu çocuklar,

حيث كان يجلس أبي وأخي.

babam ve ağabeyim de arkadalardı.

الكل يريد أن يجلس بجانبها.

Herkes onun yanına oturmak istiyor.

من يجلس بجانبك يعاني من الإدمان،

bir bağımlılıkla boğuşuyor olma ihtimali var

الرجل الذي يجلس هناك مغن شهير.

Orada oturan adam ünlü bir şarkıcıdır.

يجلس توم على الطاولة بقرب النافذة.

Tom pencerenin yanındaki masada oturuyor.

يجلس في منازلنا المريحة بسبب هذا الفيروس

bu virüs yüzünden sıcacık evlerimizde otururken

يجلس في الزاوية ويتفقد بريد العمل على هاتفه.

iş maillerini kontrol eden o kişiydim.

عود سحري ثالث يجلس في جيبي، معزول اجتماعيًا،

Cebimde üçüncü bir sihirli değnek duruyor, toplumdan soyutlanmış şekilde,

الشخص الذي يجلس بشكل متناظر ضد يسوع هو القديس يوحنا

İsa'ya karşı simetrik oturan kişi Aziz John

رغم أن بعضهم كان يجلس على بعد ١٤ قدم (4.25 متر).

...yaklaşık 4 metre uzakta oturuyor olsalar bile.