Examples of using "بقرب" in a sentence and their turkish translations:
Tom pencerenin yanındaki masada oturuyor.
Dünya beni uzaklaştırmadı, yakınına çekti.
aynı görev için rekabet ettiğim bir kızın yanına oturdum,
İki ahtapotun birbirine yakın durması çok nadirdir.