Translation of "يأمل" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "يأمل" in a sentence and their turkish translations:

كيف يأمل الناس من القتلة

halk katillerden nasıl medet umabilir

إنه يأمل أن يجد الشهرة كشاعر

O, şöhreti şairlikte bulmayı umuyor.

هو يأمل أن يجعلها تفعل ما يريده.

İstediğini yaptırmak için onu baştan çıkaracağına inanıyor.

يأمل توم بأن تكون قادراً على حضور حفلته

Tom senin onun partisine katılabileceğini umuyor.

لم يكن يأمل في الإنقاذ ، كان يعلم أنه ليس لديه أي أمل.

Kurtulmayı ummuyordu, hiç ümidi olmadığını biliyordu.

يأمل فلاد ، من عاصمته الجديدة ، أن يوحد جميع الولاشيين في مملكة واحدة ، وهو واثق من

Vlad yeni başkentinden tüm Eflak'ı birleştirip tek bir krallık altında yönetme fantezisi kurmaya başlar

الآن سيواجه الجيش العثماني العظيم ، لكنه يأمل في أن تؤدي الحملة الصليبية التي دعا إليها البابا بيوس

Artık Osmanlı ordusu ile karşı karşıyadır. ümidi ise Papa Pious'un Osmanlı'ya