Examples of using "وحياة" in a sentence and their turkish translations:
Bir mimarın hayatı da muhteşemdir.
ailelerde ve topluluklarda pek çok problem yaşıyorlardı.
ve yaşayacağımızdan daha uzun bir yaşamı tanımamızı gerektiriyor.
yıllarca çalışıldı, öyleyse tarihe biraz geri dönelim, bin dokuz yüze
kadın bana köpeğin kendisini ve ailesini yıllar önce kurtardığını anlattı.