Examples of using "نعيشها" in a sentence and their turkish translations:
Yalvarma hepimizin başa çıktığı bir gerçek.
ve yaşayacağımızdan daha uzun bir yaşamı tanımamızı gerektiriyor.
Kaybolmak, yaşadığımız zor zamanları unutmak
sahip olduğumuz beden ve akılla başa çıkmanın yollarını bulmalıyız.