Examples of using "ما" in a sentence and their turkish translations:
Bir şey bunu öldürmüş ve yemek için bu mağaraya getirmiş.
Bir doğal afet veya salgın hastalık bütün popülasyonu büyük bir hızla ortadan kaldırabilir.
Vazgeçmiştim, kıyıya dönüyordum. Bir şey, biraz sola dönmeme sebep oldu.