Examples of using "قتلها" in a sentence and their turkish translations:
karıncaların öldüremeyeceği hiçbir canlı yok
Bir şey bunu öldürmüş ve yemek için bu mağaraya getirmiş.
Sokulacak olursa ölebilir. Ama neyse ki arılar saldıramayacak kadar üşüyor.
Bence insanlar onlardan korkmaktansa saygı göstermeli. Onları korumalıyız ve öldürmeye çalışmamalıyız.