Examples of using "طبيعية" in a sentence and their turkish translations:
Oldukça doğal gözüküyor.
Evet, bakın. Mükemmel ve küçük bir oyuk.
anormal bir durum değil
kan sayımlarım normale dönmüştü
Bütün sapmalar doğal bir son bulur
daha doğal bir durum beklemiştik ama
bu soruları sormak en doğal hakkımız
Kelimesi kelimesine direkt çeviriler değil, doğal görünen çeviriler istiyoruz.
babası, ben ve kızım
yoksa bu geçtikleri doğal bir süreç mi?
-Sektörü bitirdiniz. -Canlı çiçeklerimiz de var.
Kimsenin doğal bir bağışıklığı yok.
Bunu doğanın verdiği güzel bir döşek gibi yapacağız.
Bu suni çiçeklerle öldürdünüz bizi. Gerçek çiçeklerimiz de var.
Amaçları Fiona'yı mümkün olduğunca normalleştirmek değildi,
Yerçekimi, nesnelerin birbirine çekildiği doğal güçtür.
Dambovita Nehri'nin bataklıklarında yer alan Bükreş, doğal alanlarla çevrilidir
bir bakıyorsun orada böyle çiçekler var doğal ortamda yetişmiş
Sütunları 2 km kadar uzanıyor. hiçbir doğal arazi özelliği ile korunmaz.
İskandinavya'nın çam ormanlarında neredeyse doğaüstü güçlere sahip bir yaratık yaşar.
Bir doğal afet veya salgın hastalık bütün popülasyonu büyük bir hızla ortadan kaldırabilir.