Translation of "طبيعية" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "طبيعية" in a sentence and their turkish translations:

تبدو طبيعية تمامًا.

Oldukça doğal gözüküyor.

‫انظر، كوة طبيعية ممتازة.‬

Evet, bakın. Mükemmel ve küçük bir oyuk.

ليست حالة غير طبيعية

anormal bir durum değil

معدلات الدم عندي عادت طبيعية،

kan sayımlarım normale dönmüştü

كل الانحرافات اتت لنهاية طبيعية

Bütün sapmalar doğal bir son bulur

توقعنا حالة أكثر طبيعية ولكن

daha doğal bir durum beklemiştik ama

أكثر حقوقنا طبيعية لطرح هذه الأسئلة

bu soruları sormak en doğal hakkımız

نريد ترجمات طبيعية لا ترجمات حرفية.

Kelimesi kelimesine direkt çeviriler değil, doğal görünen çeviriler istiyoruz.

على علاقة طبيعية قائمة على المحبة معها،

babası, ben ve kızım

أم أنها مجرد مرحلة طبيعية يمرون بها؟

yoksa bu geçtikleri doğal bir süreç mi?

- قتلتم الصناعة. - لا، لدينا زهور طبيعية أيضاً.

-Sektörü bitirdiniz. -Canlı çiçeklerimiz de var.

ليس لدى أي شخص مناعة طبيعية منه

Kimsenin doğal bir bağışıklığı yok.

‫سنصنع هذا إذن كما لو كان ‬ ‫حشية طبيعية لطيفة.‬

Bunu doğanın verdiği güzel bir döşek gibi yapacağız.

قتلتمونا بهذه الزهور الاصطناعية. لكنّ هناك زهوراً طبيعية أيضاً.

Bu suni çiçeklerle öldürdünüz bizi. Gerçek çiçeklerimiz de var.

لم يكن هدفهم أن يجعلوا ( فيونا ) تبدوا طبيعية قدر المستطاع

Amaçları Fiona'yı mümkün olduğunca normalleştirmek değildi,

الجاذبية هي قوة طبيعية تتجاذب بها كل الأشياء مع بعضها.

Yerçekimi, nesnelerin birbirine çekildiği doğal güçtür.

تقع بوخارست في مستنقع نهر دامبوفيتا ، وتحيط بها خنادق طبيعية موبوءة

Dambovita Nehri'nin bataklıklarında yer alan Bükreş, doğal alanlarla çevrilidir

كنت تبحث في هناك مثل هذه الزهور تنمو في بيئة طبيعية

bir bakıyorsun orada böyle çiçekler var doğal ortamda yetişmiş

يمتد جيشهم على بعد كيلومترين وهو غير محمي بأي ميزات تضاريس طبيعية

Sütunları 2 km kadar uzanıyor. hiçbir doğal arazi özelliği ile korunmaz.

‫في غابات الصنوبر في المنطقة الإسكندنافية،‬ ‫ثمة مخلوق بقوى تكاد تكون غير طبيعية.‬

İskandinavya'nın çam ormanlarında neredeyse doğaüstü güçlere sahip bir yaratık yaşar.

‫حيث أن حدوث كارثة طبيعية أو تفشي مرض ما‬ ‫من شأنه إبادة الجميع بسرعة كبيرة.‬

Bir doğal afet veya salgın hastalık bütün popülasyonu büyük bir hızla ortadan kaldırabilir.