Translation of "عقرب" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "عقرب" in a sentence and their turkish translations:

‫عقرب عملاق مشعر.‬

Dev kıllı akrep.

‫انظر، إنه عقرب صغير.‬

Bakın, küçük bir akrep.

‫عقرب صغير.‬ ‫حسناً، سأعد هذا.‬

Küçük bir akrep. Tamam, bunu hazırlayalım.

لن تقوم بشراء عقرب حي،

Canlı bir akrep almazsınız,

‫ما أسعى له اليوم ‬ ‫هو محاولة العثور على عقرب.‬

Bu gece bir akrep bulmaya çalışacağım.

‫ما أسعى له اليوم ‬ ‫هو محاولة العثور على عقرب.‬

Bu gece bir akrep bulmaya çalışacağım.

‫وربما يأتي عقرب ‬ ‫ويحاول أن يتغذى على تلك الحشرات.‬

Belki bir akrep gelip böcekleri yemek ister.

‫ما أفضل وسيلة لدينا لاقتناص ‬ ‫عقرب صحراوي متجول أثناء الليل؟‬

Gece çölde bir akrep yakalamanın en iyi yolu nedir?

‫هذا عقرب صحراوي مُشعر.‬ ‫انظر كيف يضيء الهيكل الخارجي بالكامل.‬

Bu tüylü bir çöl akrebi ve dış iskeletinin nasıl parladığına baksanıza.

‫ولكن قد أستغرق وقتاً طويلاً ‬ ‫للبحث في هذه البيئة الصحراوية الهائلة‬ ‫عن عقرب.‬

Ama devasa çöl arazisinde bir akrep aramak çok uzun sürebilir.

‫إن لسعتك عقرب، لديك حوالي 60 دقيقة‬ ‫قبل أن يبدأ هذا السم في سد تنفسك.‬

Eğer sokulduysanız zehir solunum yollarınızı tıkamadan önce 60 dakikanız var demektir.