Translation of "زوجة" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "زوجة" in a sentence and their turkish translations:

زوجة فاتح بورتاكال

kendisi Fatih Portakal'ın eşi

أي زوجة رئيس شركتنا.

yani bizim şirketin patronunun karısı.

أصبحا زوجاً و زوجة.

- Onlar karı koca oldu.
- Karı koca oldular.

أنا ليلى، زوجة سامي.

Ben Leyla, Sami'nin karısı.

ثم كتب إلى زوجة لانز:

Sonra Lannes'ın karısına şunları yazdı:

لدى توم زوجة وولد صغير.

Tom'un bir eşi ve küçük bir çocuğu var.

كانت ليلى زوجة سامي الثّالثة.

- Leyla, Sami'nin üçüncü karısıydı.
- Leyla, Sami'nin üç numaralı karısıydı.

كانت زوجة سامي تضايقه دائما.

- Sami'nin karısı sürekli olarak onunla alay ediyordu.
- Sami'nin karısı sürekli olarak onu azarlıyordu.

أصبحت زوجة ألكساندر ...البكتريانية روكسانا حامل

Alexander'ın Bactrian karısı Roxana artık hamile kaldı ...

لم تكن بنات زوجة سامي تحببنه.

- Sami'nin üvey kızları onu sevmiyordu.
- Sami'nin üvey kızları ondan hoşlanmıyordu.

لأنها تعلمت أنه حتى تكون زوجة جيدة،

çünkü ona "iyi eş materyali"ne sahip olmak için Nijerya'da

بإمكان زوجة يائسة أن تقوم بأشياء خطيرة.

Umutsuz bir eşin tehlikeli şeyler yapma kapasitesi vardır.

كان يوجد زوجة الرئيس التي تصمم أزياء السيد سيفي

Seyfi Bey'in kostümlerini yapan patronun karısı vardı,

والرئيسة القاضي كما يقول الاعلام الغربي زوجة الاسد وبنت

bankalarında finansal analist olarak çalışmasının en iyisi, Batılı medyanın eşi Esad kızı

لأنه كان لديه مصلحة أراد أن يأخذ زوجة الرجل الآخر

çünkü çıkarı vardı diğer adamın karısını almak istiyordu

انيسة زوجة حافظ في وهي الاخرى التي وصلت للقصر عبر زوجها

tutulan bir Anisa eşi ile Akhras sarayına, kocası aracılığıyla saraya ulaşan ve

وجود زوجة حافظ في القصر مرت السنوات سريعاً حتى ثار الشعب

eşiyle birlikte sarayda tutulan yıllar hızla hatta isyanlarla geçti insanlar

أخت زوجة بولين بونابرت ، مما أدى إلى ضم دافوت إلى عائلة القنصل الأول الممتدة.

baldızı Aimée Leclerc ile evlenmeye teşvik ederek Davout'u Birinci Konsolos'un geniş ailesine kattı.