Translation of "يكتب" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "يكتب" in a sentence and their turkish translations:

هو يكتب العربيه.

O Arapça yazar.

توم يكتب رسالة.

Tom bir mektup yazıyor.

يكتب بيده اليسرى.

O, sol eliyle yazı yazar.

- حاول أن يكتب قصةً قصيرةً.
- حاول أن يكتب أقصوصة.

Kısa bir hikaye yazmaya çalıştı.

ثم يكتب المحامي الإجابات.

bir adalet sistemimiz yok.

إنه يكتب رسالة طويلة.

O uzun bir mektup yazıyor.

هل يكتب جيمي رسالةً؟

Jimmy bir mektup yazıyor mu?

لم يكتب شيء على المروحية.

Helikopterde hiçbir şey yazılı değil.

سامي يطالع و يكتب كثيرا.

Sami çok okuyup yazar.

- نادرا ما يكتب لأبويه.
- نادرا ما يراسل أبويه.
- نادرا ما يكتب رسائلا لأبويه.

O, nadiren ebeveynlerine yazar.

تاكشي يكتب مذكرة يومية باللغة الإنجليزية.

Takeshi İngilizce bir günlük tutar.

توم في غرفته يكتب رسالة لجدّته.

Tom odasında büyükannesine bir mektup yazıyor.

كان فاضل مشغولا، يكتب الرّسائل الهاتفيّة.

Fadıl mesaj atmakla meşguldü.

لا أحد أعرفهُ يكتب خِطابات بعد الآن.

Tanıdığım hiç kimse artık mektup yazmıyor.

هو يحب أن يكتب مقالات على ويكيبيديا

O, Wikipedia için makale yazmayı seviyor.

وقف أمام السبورة السوداء، يكتب "انظر للحصان يا علي".

Kara tahtanın başına geçmiş ‘Ali ata bak’ yazıyor.

عندما دخلت الغرفة كان قد مضى على ابني ساعات يكتب.

Ben odaya girdiğimde oğlum birkaç saattir yazı yazıyordu.

حين كان يتصل أحدهم أو يكتب رسالة كنت أرد عليه شخصيًا.

Tüm aramalar doğrudan bana geliyordu. Aramalara ben yanıt veriyordum.