Examples of using "يكتب" in a sentence and their turkish translations:
O Arapça yazar.
Tom bir mektup yazıyor.
O, sol eliyle yazı yazar.
Kısa bir hikaye yazmaya çalıştı.
bir adalet sistemimiz yok.
O uzun bir mektup yazıyor.
Jimmy bir mektup yazıyor mu?
Helikopterde hiçbir şey yazılı değil.
Sami çok okuyup yazar.
O, nadiren ebeveynlerine yazar.
Takeshi İngilizce bir günlük tutar.
Tom odasında büyükannesine bir mektup yazıyor.
Fadıl mesaj atmakla meşguldü.
Tanıdığım hiç kimse artık mektup yazmıyor.
O, Wikipedia için makale yazmayı seviyor.
Kara tahtanın başına geçmiş ‘Ali ata bak’ yazıyor.
Ben odaya girdiğimde oğlum birkaç saattir yazı yazıyordu.
Tüm aramalar doğrudan bana geliyordu. Aramalara ben yanıt veriyordum.