Examples of using "حدة" in a sentence and their turkish translations:
Yakıcı bir acı hissetti, kıvrandıracak şiddetteydi.
İki gözü de mesafeyi ayrı ayrı ölçümlüyor.
2.000 tane vantuzu var ve hepsini bağımsız kullanıyor.
Bu trend çizgisinin en dik kısmı.
Dünyanın tüm ülkelerindeki net kalori boşluklarını gösteriyor.
Bu ilaç baş ağrını geçirecek.